TÜRKİYE İÇİN YÜKSEK TEKNOLOJİYLE SIÇRAMA DÖNEMİ

TÜRKİYE İHRACATTA REKORLAR KIRMAYA DEVAM EDERKEN, İHRACATTA KG DEĞERİNİ DE 1,6 DOLARA, KÜRESEL İHRACATTAN ALDIĞI PAYI DA YÜZDE 1,06’YA YÜKSELTTİ. TÜRKİYE, KÜRESEL EKONOMİDE ROLÜNÜ GÜÇLENDİRMEK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN 2,5 DOLARLIK ORTA VADELİ HEDEFİNİ İSE KORUYOR. AR-GE HARCAMASINI 2022 YILINDA 198 MİLYAR TL’YE TAŞIYAN TÜRKİYE ARTIK BU YATIRIMLARIN MEYVELERİNİ ALMAYA BAŞLADI. SAVUNMA SANAYİDE HAYALI KURULAN PROJELERİ BİR BİR HAYATA GEÇİREN TÜRKİYE, YÜKSEK TEKNOLOJİYLE KALKINMADA SIÇRAMA YAPMANIN ARTIK EŞİĞİNDE.

SEMRA KARABAŞ

Türkiye, 2023 yılında 255,8 milyar dolar ile ihracat rekorunu tazeledi. İhracatta kg değerini 1,6 dolara yükselten Türkiye, küresel ihracattan aldığı payı ise yüzde 1,06’ya taşıdı. Dünya Ticaret Örgütü’nün en son açıkladığı 2022 verilerinde dünyanın en fazla ihracat yapan ülkeler sıralamasında 30. sırada yer alan Türkiye’nin ihracatta orta vadeli kg değeri hedefi ise 2,5 dolar. Bu hedef doğrultusunda katma değerli üretime yönelen Türkiye Ar- Ge yatırımlarını hızla artırıyor. 2022 verilerine göre Ar-Ge harcamalarının GSYH’ye payı 1,32 oldu. Rakip ülkelerde ise bu oran 4-4,5 seviyelerinde.

Birim değeri artırmanın yolu ise yüksek teknoloji, inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmadan geçiyor. Türkiye Ar-Ge faaliyetlerini teknolojiye dönüştürmede başarılı bir performans sergilese de çıktılarını ticarileştirme noktasında rakip ülkelerden geride kalıyor. Ancak savunma sanayide elde edilen başarı diğer sektörler için de önemli bir örnek teşkil ediyor.

Türkiye, dünyanın son yüzyılda karşı karşıya kaldığı üretim ve ihracat açısından en büyük sınavı olan pandemi sınavını en başarılı atlatan ülke oldu. Oldukça esnek bir üretim altyapısına ve lojistik avantaja sahip olan Türkiye, tüm dünyanın durduğu bir dönemde, pandeminin değiştirdiği talebe göre ürün üretip dünyanın ihtiyaçlarını karşıladı. Türkiye’nin ihracatı bu dönemde gerilemesine rağmen küresel ihracattan aldığı pay ilk kez yüzde 1’e yükseldi. Bu artışın istikrarlı devam etmesinin yolu ise Ar-Ge yatırımlarında ısrarcı olmakta yatıyor. Pek çok ülkede sancılı geçen bu süreçte kritik seviye aşıldığında ise büyüme ve kalkınma adeta sıçrama gösteriyor. Türkiye de artık bu kritik eşiğin arifesinde.

KG DEĞERİNDE LİDER SAVUNMA SANAYİ

Türkiye’nin ihracat kg değerinde lider sektörün, mücevheri dışarıda bıraktığımızda savunma sanayi olduğu görülüyor. Savunma sanayi sektörünün ihracatta kg değeri 57,5 dolar. Bunu çokça tartıştığımız ve katma değerinin düşük olmasından dem vurduğumuz hazır giyim ve tekstil sektörü 14,1 dolarla takip ediyor. Ardından deri ve deri mamulleri, gemi yat, otomotiv sektörleri geliyor. Türkiye’nin savunma sanayi alanında elde ettiği başarı diğer sektörlerde domino etkisi yarattığını söylemek yanlış olmaz. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketleri arasında 4 Türk şirketi bulunuyor.

Aselsan, Baykar, Türk Havacılık Uzay Sanayi, Roketsan bunlardan bazıları. Türkiye’de savunma sanayi alanında 66 şirket faaliyet gösteriyor. Ancak savunma sanayi sektörünün bu başarıyı yüksek Ar-Ge harcamalarıyla elde ettiğini söylemekte fayda var. Zira savunma sanayi sektörlerindeki kimi şirketler elde ettiği gelirin yüzde 7’sini neredeyse Ar-Ge’ye ayırıyor.

Savunma sanayide 57,5 dolar olan kg başına ihracat bazı şirketlerde çok daha üst seviyelerde. Örneğin ASELSAN’ın 2023 yılındaki kg başına ihracatı 2 bin doları aşmış durumda. 14 farklı ülkede fabrikası, tasarım merkezi ve ofisi bulunan ASELSAN, 2023’te ihracat yaptığı ülke sayısını 86 ülkeye çıkardı. Öte yandan Kanada’nın İHA ve SİHA’larda kullanılan merceklere ilişkin ambargosu sonrası CATS’i geliştiren ASELSAN’ın, CATS’i ihraç ettiği ülke sayısı 10’u aştı. Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatı 2023 yılında yüzde 27’lik artışla 5,5 milyar dolara ulaştı. İnsansız hava araçları başta olmak üzere helikopterler, kara araçları, deniz araçları, silah ve mühimmatlar, füze sistemleri, elektronik sistemler ve radar sistemleri üreten savunma sanayi firmaları 2023 yılında toplam değeri 10 milyar 240 milyon doları aşan sözleşmeler imzaladılar.

JAPONYA VE G. KORE NASIL BAŞARDI?

Bugünün teknoloji ve bilim devi haline gelmiş iki ülkesi olan Japonya ve G. Kore’nin yakaladığı başarı ivmesi pek çok ülke için de ilham oldu. İki ülkenin de uyguladığı yöntemler pek çok akademik çalışmanın da konusu oldu. Japonya bugünkü konumunu 19. yüzyılın sonlarında başlattığı çağdaşlaşma sürecine dayandırırken, G. Kore’ninki ise daha yakın bir tarihe işaret ediyor.

G. Kore, toplam imalat sanayii üretiminde dünya sıralamasında 1970’de 47. sırada yer alarak Türkiye’nin oldukça gerisinde olmasına rağmen şu an bu sıralamada 5. sıraya kadar yükseldi. G. Kore 1960’lı yıllardan itibaren başarıyla uyguladığı stratejik ve seçici sanayi-teknoloji politikaları sayesinde teknoloji yoğun dünya markaları çıkarmayı başardı. Türkiye neden bu başarıyı gösteremedi, neden geride kaldığı sorusu sıkça sorulan bir soru. Pek çok neden sıralanabilir. Ancak burada en önemli sorun hiç şüphesiz Türkiye’nin 1960- 1980 dönemini darbeler ve siyasi istikrarsızlıklarla geçirdiğini gözden kaçırmamak gerekiyor. Bir yandan korumacı, bir yandan içeride üretimi destekleyen adımların atılmasına müsaade eden bir küresel konjonktür olmasına rağmen iç meselelerle harcanan bu süreçte bu alanda adım atılamadı. Aslında o dönemde Türkiye’de son derece kritik alanlarla geliştirilen bazı ürünler bu teknoloji yoğun sektörlere o tarihlerde de ne kadar önem verildiğini ortaya koyuyor.

Devamı Z Raporu Dergisi Mart 2024 sayısında…

Dikkat çekenler...