Trump’ın ilk yıl performans değerlendirmesi

Görevindeki ilk yılın sonunda, Trump’ın performansı ne politik açıdan ne de ekonomik açıdan başarılı gözüküyor. İkinci yılda, ABD’nin genel siyasi ve ekonomik durumu, yönetim performansı, iç anlaşmazlıklar ve dış görünüm bozulmaya devam etmeye devam edebilir.
Siyasi cephede, 2017 yılında Trump Yönetimi, kendi ekibinin deyimiyle Amerikan sistemindeki “bozulmayı onarmak” için Amerikan siyasetinde hayatta kalmaya çalıştı. 2017 yılında Trump’ın hem içeride hem de dışarıda epey prestij kaybettiği kesin görünüyor. En önemli sözlerinden olan Obamacare’in yerini alacak sağlık reformu tasarısına Temmuz ayında sadece Demokratlar değil aynı zamanda Cumhuriyetçiler tarafından da karşı çıkıldı. Bu, Trump yönetimine büyük bir darbe oldu; Zira sağlık reformu Trump’un amiral gemisi seviyesindeki seçim vaatlerinden biriydi.
Yönetim, Ekim ayında Obamacare’i zayıflatmak için bu kez bir Kanun hükmünde Başkanlık Kararnamesi imzalayarak Kongre’yi devreden çıkarttı. Kararnamenin 2018’de yürürlüğe girmesi bekleniyor. Ancak, durum epey karıştı; önde gelen sağlık gruplarından oluşan bir koalisyon Aralık ayında eyalet kamu sigorta yetkililerini Kararnameye karşı çıkmaya çağıran bir mektup yazdı.
Uluslararası cephede, Trump yönetimi, iki ülkenin liderleri arasında birçok tuhaf twit atarak Kuzey Kore ile olan çekişmeyi devam ettirdi. İdare’nin “Kuzey Kore tehdidini” kendine iç politikada destek oluşturmak için kullanmaya çalışması çoğunlukla başarısız oldu. Bayağı eğlendirici sosyal medya atışmaları sırasında Donald Trump, Kuzey Kore’nin “bize saygı duymaya başladığı” sonucuna varırken, Kuzey Kore’nin eşit derecede eğlendirici lideri, “düşmanının,” “şahsi ego odaklı düşünceleriyle yazılan Twitter’daki garip makalelerine” dikkat çekti.
Uluslararası cephede, Avrupa’nın ulaştığı sonuç, ABD’nin Dünya Ticaret Örgütü’nün küresel ticaret liberalizasyonu gündemi gibi alanlarda uluslararası liderlik konumundan geri çekildiğiydi. ABD’nin uluslararası konumuna bir diğer darbe, Trump yönetiminin Kuzey Suriye’deki bir terörist grup olan YPG’ye (silah teslimatları açısından) verdiği destekle geldi; idare resmi olarak YPG’nin bir terörist grup olmadığını savunurken bazı Amerikan yetkilileri, yaşanılan gerçekleri göz önüne alarak bu savunulamaz konumu eleştirdiler. DAEŞ teröristlerinin Rakka’dan selametle çıkmalarını sağlaması da ABD’nin başına ileride büyük sorunlar açacak gibi görünüyor.

Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında …

Dikkat çekenler...