Korona virüsden önce Korona virüsden sonra

1 Nisan, ilkbaharın müjdecisi olarak bilinir. Ancak 2020’nin ilk aylarında özellikle Çin’den başlayarak, daha çok kuzey yarımküredeki ülkeleri tehdit edip, şu anda Batı Avrupa ve ABD merkezli yoğunluk gösteren yeni tip Korona virüsü – Covid-19 salgını tüm dünya ülkelerini adeta sarstı, felç etti. 2019 yılının son günlerinde Çin’de başlayarak, Güney Kore ve İran’da yoğunlaşan bu Covid -19 virüs salgını, Şubat’ın ikinci yarısından itibaren Batı Avrupa’da İtalya ve İspanya’da çok hızlı yoğunlaştıktan sonra, Mart’ın başından itibaren Fransa, İngiltere, Almanya, İsviçre ve şu anda yaklaşık 80 binin
üzerinde vaka sayısı itibariyle 1.sıraya yükselen ABD’de çok yıkıcı etkiler göstermektedir. Bu satırların yazıldığı 27 Mart 2020 itibariyle, vaka sayısı 550 bini, hayatını kaybedenlerin sayısı 25 bini geçmiş durumdaydı.

3 Ocak 2020’de ABD’nin İranlı askeri komutan General Kasım Süleymani’ye suikast düzenlemesi ve akabinde Ortadoğu’da sıcak savaş senaryolarının uçuşması, ülkemizde Elazığ, Malatya ve Akhisar’daki depremler, Doğu Akdeniz’de enerji alanında artan gerilim, Libya ve sonra Suriye – İdlib’de yükselen tansiyon, askeri harekatımız ve şehitlerimizle ilgili haberler, ardından yılın başında dünya gündemine Çin’in Wuhan şehrinde mahalli bir vakaymış gibi giren, ama Mart ayı başından itibaren dünya gündemini altüst eden Korona – virüs salgını, ve dünyada hayatı adeta durdurması, daha şimdiden “2020 yılını tarihi ama sarsıcı gelişmelerle unutulmaz bir kaotik yıl” haline getirmiştir.

Öyle ki, Korona virüs salgını önce bir sağlık krizi olarak başladı. Yüzbinlerce kişinin enfekte olması ve onbinlerce kişinin vefat
etmesiyle, insani ve toplumsal bir krize dönüştü. Dünyanın büyük çoğunluğunda hayat neredeyse durduruldu. İnsanların hareketleri, toplanmaları, dışarı çıkmaları durduruluyor. Bulaşıcı salgını önlemek için, “evde kal – dışarı çıkma” sınırlamaları, sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Hareket ve hayat durdurulunca, sosyal hayat, eğitim hayatı, ticaret, turizm, ulaştırma, lojistik de neredeyse durma noktasına getirildi. Üretim tesisleri kapatılınca, tedarik zincirleri bozulunca, üretim çok yavaşladı, temel ürünler dışında tüketim hızla geriledi. Çalışanları zorunlu izine çıkarmalar, işten çıkarmalar hızlandı. Korona virüs, bir sağlık krizinden, insani ve toplumsal krize, hemen ardından da ekonomik ve sosyal krize dönüşmüş durumdadır. Bu süreç
Mart ayında gerçekleşti. Türkçemizde “mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” diye soğuk ve çetin geçen mart ayı işaret edilir. Ancak “2020 Mart ayı, salgın, panik, ölüm korkusu, hayatın-hareketin durdurulması, ekonomi-finans-istihdam üçgenindeki büyük dünya krizi” gibi gelişmelerle, “MART 2020=KASIRGA, DEPREM, TSUNAMİ, KAOS DÖNEMİ” gibi tanımlarla unutulmaz bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Hayatın akışı değişmiştir, salgın paniği ve ölüm korkusu herkesi, her yeri sarmış durumdadır. Yaşama tarzımız değişmiştir. Eğitim durmuştur, uzaktan-online eğitimle devam ettirilme çabası vardır. Evde kal çağrısı nedeniyle, alışveriş büyük ölçüde online–e-trade olarak yapılmaktadır. İşyerleri evden-uzakta-home-office yöntemiyle çalışmaya çalışmaktadırlar. Hayatımız ve dünya adeta yeniden şekillenmektedir.

Korona virüsü görünmez bir mikrop, ama dünyanın en güçlü ekonomileri olan, en kibirli, en güçlü orduları, nükleer silahları olan ülkeler başta olmak üzere, tüm dünya insanlığını titretmektedir. Dünyadaki pislikler ve gayri hijyenik beslenme ve yaşam şartlarından doğan bir mikrobik salgın mı olduğu, yoksa biyolojik bir operasyon olarak hazırlanıp kontrolden mi çıktığı, yoksa dünyada hızla artan adaletsizlik, eşitsizlik ve zulümler karşısında ilahi bir gazap mı olduğu konusunda nedenler ve senaryolar bolca konuşulmaktadır. Ancak bir gerçek var ki, görünmez mikrobik düşman, herkesi, tüm ülkeleri titretmiş, ayar vermiş ve ders vermiş durumdadır.

Devamı Z Raporu Nisan 2020 sayısında…

Dikkat çekenler...