‘Dönüşüm muhteşem olacak’

İçinde bulunduğumuz küresel korona virüs salgını krizinin öne çıkardığı iki konu oldu: liderlik ve dijital dönüşüm…

Sürecin başarıyla yönetilmesinde, hayatın durmamasında ve geleceğe dair umutların canlı tutulmasında bu iki konu hayati önem taşıyor…
Tüm krizler merkezi otorite ve dirayetle yönetildikleri zaman az hasarla atlatılabiliyor. Korona virüs gibi insan hayatından toplumsal yaşama ve ekonomiye kadar her alanda ağır etkileri olabilecek bir tehditle karşı karşıyaysanız ‘güçlü liderlik’ denen vasfın arayışı içinde oluyorsunuz… Onun olmadığı yerde tartışmalar uzar, fikirler bir türlü kabul görmeyeceği için önlemler gecikir, tam mutabakat sağlanamadığı için uygulamalar aksar…Ya böyle bir ortamla karşı karşıya olsaydık, halimiz ne olurdu hiç düşündünüz mü?
Çok şükür ki böyle olmadı. Bıçak keskinliğinde ve hızında müdahaleler, kararlar ve uygulamalar gerektiren bu kriz süreci, tam da olması gerektiği gibi yönetildi, yönetiliyor…Firmalarda olduğu gibi ülkelerde de böyle başarılar tesadüf sonucunda kazanılmaz… Düşünülmüş, planlanmış ve uygulamaya geçirilmiş sistemler gerektirir… Ülkemizin bu başarısının arkasında da halkımızın iradesiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi var…Çünkü, krizlerin iletişim boyutunda yönetiminde de öne çıkan şu üç özellik Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde vücut buluyor:
1. Merkezi, en üst düzeyde yönetim gerektirir; itibar yönetimi gibi krizin iletişim yönetimi de delege edilemez.
2. Risk yönetimi öne çıkar. Risk almak da kolektif verilecek kararlarla değil, en tepedeki yönetimin alacağı sorumlulukla mümkün olabilmektedir.
3. Zamanlama ve hız kritik başarı faktörüdür.‘Güçlü liderlik’ vasfıyla özetleyebileceğimiz bu üçlü sayesinde krizler yönetilebiliyor…

Dikkat çekenler...