Deprem riskinin mali yönetimi

Deprem riskinin etkin mali yönetimi, risk ve potansiyel mali etkilerini yönetmek karmaşık bir kamu politikası sorunudur. Bu nedenle, depremlerin mali etkilerini yönetmek, bütünsel bir yaklaşım gerektirir. OECD Afet Riski Finansman Stratejileri Tavsiye Kararı (2017), afetlerin finansal etkilerinin yönetilmesine yönelik etkili bir strateji için bazı ilkeler sunmakta ve bu stratejinin ana bileşenlerini ana hatlarıyla belirtmektedir: Buna göre birinci olarak zararın tahmin edilmesine ve finansal kırılganlıkların belirlenmesine olanak tanıyan kapsamlı risk değerlendirme süreçleri teşvik edilmelidir. İkinci olarak afetlerin mali etkilerinin nüfusun ve ekonominin tüm kesimleri tarafından etkin bir şekilde yönetilmesinin desteklenmesi ve afet riskleri için risk transfer piyasalarının geliştirilmesi teşvik edilmelidir. Son olarak afetlerin kamu maliyesi üzerindeki mali etkilerinin yönetilmesi için politika oluşturulmalıdır.

DEPREMİN ZARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Büyük bir depremin neden olabileceği mali kırılganlıklar da dâhil olmak üzere deprem riski için kapsamlı bir stratejinin tasarlanması ön koşuldur. Acil durum müdahalesi, arazi kullanım planlaması, bina yönetmelikleri ve risk azaltma yatırımları ile ilgili kararları bilgilendirmek ve kamu maliyesinde depremle ilgili koşullu yükümlülükleri yönetmek için seçenekler geliştirmek için gereklidir. Ayrıca, deprem riskinin sigortalanması ve sigorta ve sermaye piyasalarına aktarılması da başka bir ön koşuldur.

Deprem riski söz konusu olduğunda, doğru değerlendirmeler geliştirmenin önünde bir dizi zorluk bulunmaktadır. Hasar veren depremler nispeten seyrektir. Bu da veri toplamak için daha sınırlı sayıda olay olduğu ve tüm aktif fayların varlığı ve sismik potansiyeli hakkında eksik bilgi olduğu anlamına gelir. Depremlere yol açan jeolojik faktörler karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır. Yangın, tsunami, sıvılaşma ve artçı şoklar gibi ikincil hasar etkenlerinin potansiyeli ise depremlerden kaynaklanan potansiyel hasarın modellenmesini son derece karmaşık hale getirmektedir. Buna ek olarak, faylar üzerinde daha fazla baskı yaratan insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak deprem riskine yeni maruziyetler yaratılmaktadır.

Devamı Z Raporu Mart 2023 sayısında…

Dikkat çekenler...