ALTERNATiFiN ALTERNATiFi JEOTERMAL ENERJi

Potansiyellerine rağmen Türkiye jeotermal elektrik enerjisinden yeterince yararlanmıyor. 2016’da Türkiye elektrik tüketimi 278,4 milyar kWh olarak gerçekleşti, bunun içinde jeotermal enerjinin payı yüzde 2 dolaylarında. 30 yatırımcı üye ile bugüne kadar 3,2 milyar dolarlık jeotermal yatırım yaptıklarını hatırlatan Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermal enerjinin milli, sürdürülebilir, karbon emisyonu olmayan temiz bir kaynak olarak, devlet tarafından desteklenmesi ve yatırımların artması açısından 10,5 centlik alım garantisinin de 2020 sonrası için 5 yıl daha devam etmesi gerektiğini savunuyor

Mehmet Ali Doğan 

Geçtiğimiz sekiz ayda yüzde 70’lik büyüme oranı ile jeotermal enerjiden elektrik üretimi 690 MWe’den 1007.8 MWe’ye yükseldi, bu artışla Türkiye, jeotermal elektrik sektöründe en hızlı büyüyen ülke olarak tarihe geçmiş bulunuyor. Ancak buna rağmen jeotermalden elektrik üretmede istenilen seviyede değil. Bunun nedeni, Türkiye’nin jeotermalden elektrik üretimini daha çok enerji arz güvenliğinde değerlendiriyor olması. Bununla beraber, tamamen yerli sermaye kullanan 30 yatırımcı üyesi bulunan Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği’nin (JESDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Şentürk, jeotermal enerjinin devlet tarafından desteklenmesinin şart olduğunun altını çiziyor. Nedenini ise jeotermal enerjinin milli, yerli ve çevre dostu bir kaynak olarak ülke ekonomisine yaptığı katkılar olarak belirtiyor.
Dünyada jeotermal enerji kurulu gücü 2016 yılı verilerine göre 12,8 GWe düzeyinde bulunuyor. İçinde bulunduğumuz yılın ilk yarısı itibariyle jeotermal enerji üretiminde dünya’da 7’nci sırada bulunan Türkiye, 4.2 milyar dolarlık yatırımlar ile 1.005,1 Mega Watt’a ulaşarak, uluslararası bir başarı gösterdi ve dünya 4’üncülüğüne yerleşti.
YERLİ VE EKONOMİK KATKILARI GÜÇLÜ
Jeotermal Enerji Santrallerinden (JES) üretilen elektrik ile aslında dışa bağımlı doğalgaz, ithal kömür ve akaryakıt gibi kaynaklardan tasarruf ediliyor. Yaklaşık 380 bin ton akaryakıtın ve 1,2 milyar metreküp doğalgazın ithalatını azaltıyor. Bu da ülke ekonomisine 300 milyon dolarlık bir katkı sağlıyor. JESTER Başkanı Ufuk Şentürk bu tespite, “Mevcut kurulu güç üzerinden ödenen vergi ve yasal yükümlülükleri de katarsak JES’ler ülke ekonomisine yıllık 510 milyon dolar katkı sağlıyor. Bunlara SGK ve gelir stopaj vergisi gibi kaynaktan kesilen vergi maliyetlerini de ekleyecek olursak bu tutar 600 milyon dolar mertebesine ulaşmaktadır. Üstelik jeotermal santral yatırımlarının yüzde 70’i yerli üreticilerimiz tarafından Türkiye’de üretilmekte ve kaynaklarımız vatanımızda kalmaktadır” sözlerini ekliyor.
Jeotermal kaynaklardan sağlanan elektrik üretiminde dünya sıralamasında Türkiye’nin son 5 yılda her yıl yüzde 50 büyüdüğünü ve 1007.8 megavatlık kurulu gücüyle yedinciliğe ulaştığını belirten Ufuk Şentürk, bunun da ağırlıklı olarak özel sektör girişimcisinin gücüyle ortaya konduğunu söylüyor. Jeotermal enerji yatırımlarında en yüksek bedelin sondaj çalışmalarına harcandığına dikkat çeken Şentürk, “Şu anda jeotermal elektrik santrali kurmak için bir kuyunun maliyeti yaklaşık 3 milyon dolar seviyelerinde. 1000 metrelik kuyunun metresi 300 dolara mal olurken, daha derine inildikçe örneğin 3000 metrede bu rakam metre başına 1000 dolara çıkabiliyor. Artan giderlerle birlikte, 4 bin metrelik bir kuyunun maliyeti 6 milyon dolara yaklaşıyor” diye hatırlatıyor.
TÜRKİYE 7. SIRAYA YERLEŞTİ
Jeotermalin, rüzgar, hidroelektrik, güneş ve biyokütleye oranla en hızlı büyüyen enerji sektörü olduğunu kaydeden Şentürk, “Jeotermal elektrik santraller hidrolik ve rüzgar enerjisi santrallerinden üç kat, güneş enerji santrallerinden ise beş kat daha verimli çalışmaktadır. 4,2 milyon dolar megavat maliyetine ve tüm arama risklerine rağmen jeotermal santral yatırımcısı şirketlerimiz geçtiğimiz 8 ayda, yüzde 70’lik büyüme oranı ile jeotermal enerjiden elektrik üretimi 690 MWe’den 1007.8 MWe’ye yükselerek, Türkiye jeotermal elektrik sektöründe en hızlı büyüyen ülke olarak tarihe geçti. İçinde bulunduğumuz yılın ilk yarısı itibariyle Jeotermal enerji üretiminde dünyada 7’nci sırada bulunan Türkiye, 4.2 milyar dolarlık yatırımlar ile 1.007,8 Mega Watt’a ulaşarak, uluslararası bir başarı gösterip dünya dördüncülüğüne yerleşti. Dünyada 1000 MW’ın üzerinde jeotermal kaynaklardan elektrik üreten dört ülke mevcuttur ve Türkiye de 1000’ler kulübünün artık üyesidir” diye sektörün fotoğrafını ortaya koyuyor.
Jeotermalin sadece elektrik üretiminde değil; konut ısıtması, kimyasal madde üretimi, endüstriyel kullanım, termal turizm, maden suyu gibi birçok alanda kullanıldığını ancak 130 derecenin üzerinde çıkan kaynakların elektrik üretimine uygun olduğunu hatırlatan Şentürk, “2020 yılına kadar lisanslanmış ve kurulumu planlanmış toplam 1,750 megavatlık jeotermal elektrik santralleri tamamlandığında, bu rakam ikiye katlanarak 7 milyar dolara ulaşacak. Bütün yenilenebilir enerji yatırımlarında megavat maliyetleri azalırken, jeotermalde yeni saha ve rezervuarların keşfedilmesi için megavat maliyetleri artmıştır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynağımız jeotermalin geleceği ve yatırımların artması açısından 10,5 centlik alım garantisinin 2020 sonrası için de en az 5 yıl devam ettirilmesi gerekir” diye görüş belirtiyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ekim 2017 sayısında….

Dikkat çekenler...