Mehmet Ş. Özdemir
Teknoloji dünyası, kitleleri heyecanlandıran yeni icatların yapıldığı, kuralları değiştiren cihaz ve teknolojilerin birbiri ardına sahne aldığı günleri biraz geride bıraktı. Dijital dönüşümü gerçekleştiren, finanstan kamuya, perakendeden eğitime hemen her sektörde hız, kolaylık ve verimlilik sağlayan bilgi ve iletişim teknolojileri, artık belli bir olgunluğa ve yaygınlığa ulaşmış durumda. ‘Teknolojide devrim’ niteliğindeki atılımlar yerine, mevcut teknolojilerin kararlı adımlarla ilerlediği bir dönemdeyiz. 2018’de adını sıkça duyacağımız teknolojileri gözden geçirdiğimizde de böyle bir manzara ile karşılaşıyoruz.
Piyasaya çıkan yeni cihazların hemen hepsi yerini aldıkları bir önceki modelin en fazla bir ‘tık’ ötesinde. Söz gelimi birbiri ardına duyurulan akıllı telefon modellerinin pek azı tüketiciyi şaşırtan ve heyecanlandıran özelliklere sahip. Evet, yeni bir akıllı telefon önceki modele göre daha hızlı çalışıyor, daha yüksek çözünürlüğe sahip, daha kaliteli fotoğraflar çekiyor ancak devrim niteliğinde ilerlemeler içermekten de uzak.
2018 yılı, zaten aşina olduğumuz yapay zeka, makine öğrenimi, bulut bilgi işlem ve robotik teknolojilerinin daha da ilerleyeceği, olgunlaşacağı, birbirleriyle daha uyumlu hale geleceği, büyük veri teknolojileri, şirketler tarafından hedef kitlelerini daha iyi anlamak, iletişim çalışmalarına yön vermek amacıyla daha etkin bir şekilde kullanılacağı bir yıl olacak. Bir anlamda 2018 tüm bu teknolojilerin gerçek etkilerini hissettireceği bir ‘sinerji yılı’ olacak. Dolayısıyla belki yeni yılda daha önce hiç duyulmamış flaş teknolojilerden söz etmeyeceğiz ancak bu sakin manzara, arka planda heyecan verici gelişmeleri görmemize engel değil.
Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında …
