Türkiye Dar Gövdeli Uçak Üretmeli

Yakup Kocaman

İstanbul’a yapılan yeni havaalanının Türkiye’nin coğrafi avantajını kullanabilmesi adına önemli bir fırsat doğuracağını ifade eden Lufthansa Group Türkiye Genel Müdürü Kemal Geçer, 3. havaalanıyla birlikte özellikle transit yolcu taşıyan yabancı havayolu firmalarının İstanbul’u durak olarak tercih etmeye başlayacağına dikkat çekiyor. Geçer’e göre, yerli uçak projeleri geliştirmekte olan TAI, 60-150 yolcu kapasiteli dar gövdeli uçak üretimine yönelmesi halinde, Türkiye, iç hatlar ve bölgesel hatlar uçakları pazarında avantaj yakalayabilir. Mevcut görevindeki bir yılını dolduran Geçer’le Türkiye ve dünya havacılık sektörünü ve sektörü kökten değiştirecek yapay zekâ, nesnelerin interneti gibi yeni trendleri konuştuk.

 

Şu anda dünya havacılık sektörüne yön veren en önemli 3 trend nedir?

Son yıllarda sektör için en büyük avantaj petrol fiyatlarının düşük olması idi. Bu sebeple, IATA raporlarına göre havayolu şirketleri 2016’da toplam 36 milyar dolar kar elde ettiler. Bu rakam 2014 rakamlarının iki katı. Yüksek kar sayesinde havayolları yatırım planlarını hızlandırabildi.
Havayollarındaki başlıca yatırım trendleri dijitalleşme, maliyet tasarrufları ve yeni nesil uçaklar kalemlerinde gerçekleşiyor. Yapılan anketlerde, yolcuların tercih nedenleri arasında önce fiyat ve daha sonra da konforlu uçuş deneyimi geliyor. Havayollarının uzun vadede karlı kalabilmeleri için yolcu konforunu etkilemeden gider kalemlerini azaltmaları gerekecek.

Bombardier’in Pazar Tahminleri Raporu, 2017-2035 döneminde 60-150 koltuk kapasiteli ve tek koridorlu uçakların damga vuracağını, bu uçakların 820 milyar dolarlık bir pazara ulaşacağını söylüyor. Bu uçakları bu kadar önemli yapan şey nedir?

Dar gövdeli diye nitelendirdiğimiz bu uçaklar adet olarak pazarın üçte ikisini teşkil etmekte. Bu uçak siparişlerinin büyük bir kısmı iç hat pazarı gelişmiş olan, yani kısa ve orta mesafeli uçuşları yoğun olan havayolu firmaları tarafından gerçekleştiriliyor. Bu taleplerin dörtte biri iç hat pazarı en yoğun olan ABD’den. Diğer tarafta bu tip uçaklara en az talep iç hat pazarı ve kısa mesafeli uçuşları az sayıda olan Orta Doğu/Körfez bölgesinden geliyor.
Daha az maliyetlerle 150 kapasiteye kadar yolcu taşı

 

yabilmeleri, havayolu firmalarının iyileştirmeleri ve rota planlamaları gereği dar gövdeli uçaklara talep her zaman olacak. Yeni nesil dar gövdeli uçakların çok tercih edilmesinin diğer bir nedeni de yüzde 15 yakıt tasarrufu sağlamaları. Bu trendin oluşmasında, ‘düşük maliyetli havayolu şirketleri’ pazarının son yıllarda büyümesinin ve gelişmesinin de payı var. Business class ve First Class kategorisi bulunmayan ‘düşük maliyetli havayolu firmaları’, daha küçük uçaklara daha fazla koltuk ekleyebiliyor. Son 10 yılda tek koridorlu dar gövdeli uçaklar dünya çapında yüzde 20 daha fazla kullanılmaya başladı.
Ülkemizdeki aktif havalimanı sayısı 2003 yılında 26 iken 2015 yılında 55’e çıktı. İç hatlardaki yolcu sayısı 9 kat artarak 2015’te 97,5 milyona, havayollarını kullanan toplam yolcu sayısı ise yaklaşık 5 katına çıkarak 2015 yılı sonunda 181,4 milyona ulaştı. Dolayısı ile güçlü bir iç hat trafiğimiz ve dar gövdeli uçak potansiyelimiz var. İstanbul’dan ortalama 3 saatte 133 destinasyona uçulabildiğini göz önünde bulundurduğumuzda, dar gövdeli uçakların kullanım alanlarının geniş olduğunu söyleyebiliriz. Bu beklentiler doğrultusunda TAI de dar gövdeli sivil uçak geliştirme üzerine çalışmalar yapıyor. Türkiye’de yerli uçaklar üretilip kullanımı planlanıyor.

Havacılık sektörünü yakın, orta ve uzak gelecekte köklü bir değişime uğratacak yeni teknolojiler neler olacak ve bu değişimden havayolu değer zincirinin en fazla hangi halkaları etkilenecek?

Dijitalleşme süreci dediğimizde yeni teknolojilerin en başında gelen ve birçok sektörü etkileyecek olan yapay zeka (A.I – Artificial Intelligence), turizm ve havacılık dahil her alanda kullanılabilir olacak. A.I. sayesinde örneğin havacılıkta oluşturulacak veri tabanları, otomatik dijital iletişim aracılığıyla dijital asistan hizmeti olarak anında sorulara cevap verilebilecek ve müşterinin ihtiyaç ve alışkanlıklarına yönelik çözüm ve servisleri otomatik olarak önerebilecek.
Rezervasyon sistemleri de kişinin daha önceki deneyimlerinden yola çıkarak tercih ve ihtiyaçlarına göre seyahat ve konaklama tekliflerini filtreleyip otomatik olarak sunabilecek. Spotify’ın geliştirdiği ruh halinize göre müzik öneren veya planlarınıza göre seyahat ve tatil planlaması teklifleri sunabilecek sistemler gelecek. Havalimanlarında yakın zamanda yeni trend, robotların kullanımı olacak ve bunun bagaj taşıma, temizlik, otopark, bilgilendirme vb. alanlarda yaygınlaşacağı kanaatindeyim.
Uçuşlardaki önemli maliyet kalemlerinden biri de uçağın iniş ve kalkış arasında bir havalimanında geçirdiği zamandır. Özellikle teknik personelin bu aşamada artırılmış gerçeklik (AR – Augmented Reality) teknolojisini uçak yükleme, denetim, bakım, onarım ve raporlama gibi alanlarda kullanacağını düşünüyorum.

Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında

Dikkat çekenler...