Türkiye güçlü bir ülkedir: Asla geri adım atmayacak ve yıldızlaşacaktır

Küresel güvenlik kaygıları ve aşırı savunma hazırlıklarından yapay zeka ve yeni teknolojik devrimlere, devletlerin siyasi gelenek ve söylemlerindeki köklü değişimlerden bölgesel eksen kaymalarına, ulus üstü yapıların dağılmasından yeni güç haritalarına, coğrafyamıza yönelik çok uluslu istila projelerinden coğrafyamızın merkez ülkelerinin yükseliş mücadelelerine, Türkiye’ye yönelik Batılı abluka girişimlerinden Türkiye’nin yıldızlaşmasına kadar, çok önemli değişimlerin, ezber bozucu gelişmelerin arifesindeyiz.
Son otuz yılda yaşadıklarımız da büyük gelişmelerdi. Ülkeler parçalandı, etnik ve mezhep kavgaları pazarlandı, hemen her ülke için yeni siyasi haritalar çizildi, terör örgütleri ülkelerimize karşı birer silah olarak kullanıldı, Batılı ülkeler terör örgütleriyle ortaklıklarını artık ‘açıktan’ ilan ettiler, 21. yüzyıl boyunca Batı ekseninde olan Türkiye’nin kendi özgürlük yolunu çizmesine karşı akıl almaz saldırılar, müdahaleler planlanıp uygulandı.
Bütün bu kaotik dönemde Türkiye, son derece akıllı, bilgece bir yol izleyerek felaketten ve yıkımdan kurtuldu. Dahası, müthiş bir yükseliş grafiği çizdi. Ekonomik alanda, siyasi istikrar alanında, devlet aklı ve söylemini tarihsel havzasına yerleştirme anlamında, coğrafyası parçalanırken ve bu uğursuz rüzgarlar sınırlarına dayanmışken olağanüstü bir güç birikimi sağladı. İç politikadaki kısır, sığ tartışmaları bir kenara atıp, küresel ölçekte güç kaymalarını dikkatle izleyenler, Türkiye’nin geleceğinin temellerini sağlam bir biçimde attığını pekala görecektir.
Siyasi tartışmalar, içeriye servis edilen çatışma projeleri, 15 Temmuz gibi doğrudan içeriden çökertme girişimlerine direnen Türkiye, dışarıdan saldırılara maruz bırakıldı. Türkiye ile savaşan herkese kucak açan ve destek veren Avrupa, saldırı planlarını yapan ve yöneten ABD, Suriye’nin kuzeyinide PKK ile çevreleme projeleri, artık içeriden bir şey yapılamayacağını anlayanların başvurduğu ‘dışarıdan saldırı’ taktikleri oldu.
Türkiye, içeriden saldırıların üstesinden geldiği gibi dışarıdan saldırıların da üstesinden gelmeye başladı. Suriye savaşını bitirme kararlılığı, bu yönde atılmış en önemli adımlardan biridir. Hiçbir zaman ‘savunmada kalmama’ düşüncesi en etkili savunma yöntemi olarak uygulanmıştır.
Kim ne derse desin Türkiye, 21. yüzyılın yıldızlaşan ülkelerinden biridir. Hem bölgesel hem de küresel alanda güç biriktirmesi, bütün ekonomik yaptırımlara rağmen büyüme hızını daha da artırması, olağanüstü yatırımlara girişmesi ve bunların üstesinden gelmesi, geleceğe dönük büyük hesaplarını öne çıkarması, askeri/güvenlik alanında köklü yatırımlara girişmesi, psikolojik yılgınlık projelerine rağmen toplumsal dayanışmasının sarsılmaması, Türkiye’yi geleceğin merkez ülkelerinden biri yapacaktır. Güç haritalarındaki değişim, Türkiye’yi sarsamayacak, tam tersine daha da güçlendirecektir.
Türkiye güçlü bir ülkedir. Gücü göründüğü kadar değildir. Bu coğrafyada bin yıllık geçmişi bunun göstergesidir. Bugün bir yükseliş, yıldızlaşma tarihi başlamıştır. O tarih, o yükseliş dönemi işte bu bin yıllık zenginlik, birikim üzerine inşa edilmektedir. Artık bu aşamadan sonra, zor olan atlatıldıktan sonra, yeni saldırı dalgalarıyla mücadele gücü çok daha fazladır. Bundan sonraki hiçbir müdahale girişimi, ‘yıkıcı’ niteliğe sahip olmayacaktır.
Başarı öykülerine yoğunlaşacağız. Siyasi, ekonomik, kültürel, teknolojik yükseliş ve güç birikimine tanık olacağız. Çünkü tarih dönmüştür ve yeni dönem çok uzun yıllar devam edecektir.
İsteseler de istemeseler de Türkiye, 21. yüzyılı biçimlendirecek merkez ülkelerden biri olacaktır. Geri dönüş bekleyenler, bir çöküş bekleyenler büyük hayal kırıklıkları yaşayacaktır. Ülkemizin başarılarını görmezden gelmek, karamsarlığa ve gelecek korkusuna yatırım yapmak yerine Türkiye’nin yükselişe geçmesine, yıldızlaşmasına odaklanmak gerekiyor. Çünkü gerçek, çünkü gelecek burasıdır!

Dikkat çekenler...