Trump ve Suudi tahtı için mücadele

Suudi Kralı Salman, Asya ülkelerini yaklaşık bin 500 kişilik kalabalık bir ekip ile yaklaşık bir ay sürecek bir Asya gezisine çıkmışken, en gözde oğlu ise ondan daha önemli bir iş gezisindeydi. Veliaht Prens ve Savunma Bakanı Muhammed Bin-Salman Washington’a uçarak ABD Başkanı Donald Trump ve ekibiyle tanışmaya gitti. Burada dikkat çekici sıcaklık ve normalde sadece devlet başkanlarına gösterilen bir muameleyle, Beyaz Saray’da bir öğle yemeğinde ağırlandı. Prense açık ve net olarak özel bir konuk muamelesi yapıldı. Bu tür bir iletişim iki ülke kamuoyunda önemli bir zafer şeklinde yorumlandı. Suudiler, bu durumu, ABD ile olan ilişkileri açısından “tarihi bir dönüm noktası” olarak yorumladılar. Prensin yardımcılarından biri, birçok konudaki fikir ayrılığının giderildiğini belirterek, “Bugünkü toplantı ilişkileri tekrar doğru rayına oturttu ve başta politik olmak üzere, askeri, güvenlik ve ekonomik konularda büyük bir değişim anlamına geliyor,” diye ekledi. Muhammed Bin-Salman ile Trump, karşılıklı olarak komplimanlarda bulunduğu görüşmede, prens İslamofobik başkanı “Müslümanların gerçek dostu” olarak tanımlayarak, onunla sınırsız şekilde işbirliği yapacaklarını açıkladı. Amerikan tarafı da görüşmelerden memnundu ve özellikle iki ülkenin daha yakın ekonomik, ticari, yatırım ve enerji ilişkisi kurması konusunda kararlı olduğuna vurgu yaparak, 200 milyar dolarlık yatırım programı üzerinde anlaşıldığını açıkladı. Trump’ın Muhammed Bin-Salman’a ilişkin bakışı birden fazla noktada iki taraf için de faydalı bir nitelik taşıyor. Trump bir işadamı. Körfez bölgesinde iş yaptığı için de elitlerin nasıl çalıştığını yakından biliyor. Ayrıca Muhammed Bin-Salman’ın Suudi Arabistan’da ekonomik ve finansal karar mekanizmasında nasıl bir kontrol sahibi olduğunu da yakından biliyor. Keza bu ülkede bir işadamı olarak (ve resmi göreve geldikten sonra da) çok sayıda menkul ve gayrimenkul yatırımlara imza attı. Salman, kraliyet için bir varlık fonu kurarak dünyanın en büyüklerinden biri haline getirmek ve Vizyon2030 kapsamında ekonomiyi liberalize edip, ülkenin devasa büyüklükteki ulusal petrol şirketi Saudi Aramco’yu özelleştirmeyi de planlıyor.

Devamı Derin Ekonomi Nisan 2017 sayısında

 

Dikkat çekenler...