Sürdürülebilir kalkınma hedefleri nasıl finanse edilecek?

Dünya ülkelerinin kalkınması için ne kadar para lazım? İsviçre’de düzenlenen Harmanlanmış Kalkınma Finansmanı Uluslararası Konferansı’nda (International Conference on Blended Development Finance and the New Industrial Policy) tartışılan temel konu buydu. Konferansa IMF eski Başkanı John Lipsky, Interamerican Development Bank Başkan Yardımcısı Nancy Birdsall ve IMF’ten Mark Plant gibi önemli isimler katıldı.
Neden bu soru? Çünkü, ‘Binyıl Kalkınma Hedeflerinden (Millenium Development Goals) sonra Birleşmiş Milletler’in yeni rotası ve ekonomik varlık sebebi olarak belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (Sustainable Development Goals – SDGs) çok büyük miktarda finansman gerektiriyor. Kalkınma iktisatçıları bu ihtiyacı ‘milyardan-trilyona’ kelimeleriyle ifade ederek sloganlaştırdılar. 2000 yılında Birleşmiş Milletler gündemine alınan ‘yürürlüğe giren binyıl hedeflerinin aynı kurum tarafından 2015 yılında ‘başarıldığının’ ilan edilmesinden sonra yeni hedef SDG’ler.
Birleşmiş Milletler’in SDG hedef listesi 17 kalemden oluşuyor. Bunların birincisi ve ikincisi yoksulluğun ve açlığın tamamen ortadan kaldırılması. Diğerleri sağlık ve mutluluk, eğitim kalitesi, cinsiyet eşitliği, temiz su ve hijyen erişilebilir, fiyatlarda ve temiz enerji sanayi, yenilikçilik ve altyapı, eşitsizliğin azaltılması, sürdürülebilir şehir ve toplumlar, sorumlu tüketim ve üretim, iklim, su altı hayatı, barış, adalet ve güçlü kurumlar ve hedeflerin başarılması için işbirliğinin sağlanması.
Farkedeceğiniz gibi hedefler belirlenirken, son dönemde sürdürülebilirliğe en büyük risk getiren faktörlerden birisi olan makroekonomik ve finansal istikrar atlanmış. O da bir sonraki Birleşmiş Milletler görev listesine dahil edilir diyelim.
SDG’lerin başarılması için gerekli kaynağın büyüklüğü Harmanlanmış Kalkınma Finansmanı Uluslararası Konferansı gibi konferansları ortaya çıkartıyor. Gerekli kaynak trilyonlar olunca bu kaynak nasıl bulunacak sorusu öne çıkıyor. Bu kaynaklar ya kamu kesiminden (yani zengin ülkelerin bütçelerinden) ya da özel kesimden gelecek. Birincisinin kısıtlı büyüklükte olduğu belli. Büyük ülkeler kendi sorunlarıyla dahi başa çıkamıyorlar. İtalya’da, Torino’da çöken köprü İtalya’nın mevcut altyapısının bakımına dahi kaynak ayıramadığını gösterdi.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Aralık 2018 sayısında …

Dikkat çekenler...