Ülkemiz 31 Mart 2019 seçimlerini geride bıraktı. İstanbul’daki Büyükşehir Belediye Başkanlık seçiminin sonucuna AK Parti ve MHP’nin yaptığı itirazlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından inceleniyor ve muhtemelen Mayıs ayının başında nihai karar ortaya çıkabilir.
Seçimlerde yüzde 84,67 gibi, bir mahalli seçim için çok yüksek bir katılım oranı ve demokratik temsil sağlanırken, Mart 2014 belediye seçimlerindeki yüzde 89 ve 24 Haziran 2018’deki Başkanlık ve Parlamento seçimlerindeki yüzde 87’ye kıyasla biraz daha düşük bir oy kullanma eğilimi olduğu belirgindir. Yaklaşık 1,5 milyon civarında az seçmen katılımının, büyük ölçüde geçmişte iktidar partisine oy vermiş ama kendine göre sebeplerle küskün olup oy vermeye gitmeyen kitle tarafında olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Seçim sonucunda Cumhur ittifakını oluşturan AK Parti ve MHP birlikte yüzde 51,64, AK Parti tek başına yüzde 44,5, Millet ittifakını oluşturan CHP, HDP, İP ve Saadet Partisi Bloku ise yüzde 34,57 oy almışlardır. Bu anlamda AK Parti 39 vilayet, MHP 11 vilayet, CHP 21 vilayet belediye başkanlıklarını kazanmışlardır. Toplam belediye başkanlıklarının da yüzde 75’inden fazlasını Cumhur ittifakı adayları kazanmıştır.
Bu sonuç, 24 Haziran 2018 Başkanlık seçiminden bu yana Cumhur ittifakının yüzde 1,5’luk küçük bir oy azalmasına rağmen, seçmen nezdinde gücünü koruduğunu ve hükümetin bundan böyle 4 yıl 3 ay boyunca ekonomiyi iyileştirme ve yurtiçi ile sınır ötesi ülke güvenliğimize odaklanması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ancak bu seçimin Cumhur ittifakı için üzücü yanı, Ankara Büyükşehir Başkanlık seçiminin 4 puan farkla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçiminin ise şimdilik kesin olmamakla birlikte binde 15’lik farkla, yani 1.000 kişide 1,5 kişinin oy farkıyla kaybedilmesi olmuştur. Ankara’da büyükşehir için milliyetçi ve Ankaralı aday gerekliliği tartışması, Ankara’da seçim kaybetmenin ana faktörü olmuştur. İstanbul’da ise 1946’daki açık oy – gizli tasnif skandalından bu yana ülkemizde çok partili siyasi hayatta ilk defa seçime sandığa böylesine pervasızca, kanunsuzca ve organize müdahaleler, oy çalmalar, seçmen listelerinde oynamalar, kanunsuz şekilde sandık başkanları atamaları gibi kanun dışı ve demokrasi dışı uygulamalar olması, bunların belgelenmesi, sandığı ve seçimi şaibeli hale getirmiştir. Yapılan itirazlar ve sunulan delillerden sonra YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçiminin kesin sonucu olarak ya iptal edip seçimi yenileyecek ya da itirazları reddedip sonucu onaylayacaktır.
16,5 yıl içinde 15. seçime giren AK Parti’nin halkımızdan yüzde 44,5, Cumhur ittifakı olarak birlikte yüzde 51,7’lik oy alabilmesi ciddi bir başarıdır. Ancak 25 yıldır AK Parti ve fikriyatının elinde olan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’nin kaybedilmeleri sarsıcı ve gündem belirleyici olmuştur.
Devamı Derin Ekonomi Mayıs 2019 sayısında…