Korona salgınının öğrettikleri

2019’un Aralık ayı sonlarında Çin’in Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve bütün dünyaya çok hızlı bulaşma seyri gösteren korona virüs salgını inanılmaz derecede sarsıcı etkiler meydana getirmeye devam ediyor. Şubat ayı sonundan itibaren Batı Avrupa ülkelerine yayılıp Avrupa’nın salgın merkezi olduğu, Nisan başından beri ABD’nin salgın merkezi olduğu bu pandemi, günlük hayatımızdaki herşeyi, hayat tarzını, ibadetlerimizi, aile ve komşuluk ilişkilerini, ekonomiyi, eğitimi, adalet mekanizmalarını, çalışma hayatını, ulaştırmayı, kısaca herşeyi derinden etkilemiş durumdadır. 26 Nisan 2020 itibariyle dünya genelinde enfekte olan insan sayısı 3 milyonu geçmiş durumdadır. Can kaybı da maalesef 204 bini aşmış, iyileşen hasta sayısı da 842 bine ulaşmış durumdadır.

Türkiye olarak ilk vakanın 11 Mart 2020 tarihinde görülmesinden bu yana, şu ana kadar günlük 40 bin civarı test sayısı ile, 26 Nisan 2020 tarihi itibariyle toplam 890 bin adet test yapılmış olup, toplam vaka sayısı 110 bin, iyileşen hasta sayısı 29 bin, maalesef can kaybı sayısı ise 2.805’dir. Türkiye daha Ocak ayı başında Çin’deki virüs krizi ortaya çıkar çıkmaz, sağlık, ulaştırma, ekonomi, kamu düzeni ve üretim imalat sektörü ve tedarik zinciri alanlarında başarılı bir kriz yönetimi uygulayarak, sağlıkta çok başarılı neticeler alırken, kamu düzeni, üretim-tedarik zincirlerinde ciddi bir sıkıntı hiç çekmemiştir. Hatta dünyada tam 53 ülkeye uçaklar dolusu tıbbi yardım malzemeleri göndererek dünyaya insanlık dersi vermiştir, ülkemizin ve halkımızın tarih boyunca olan merhamet severliğini göstermiştir. Geride kalan 50 gün boyunca ülkemizde ve dünyada yaşanılanları düşündüğümüzde, korona virüs salgınının bize çok derin ve kapsamlı etkiler-dersler-mesajlar getirdiğini gözlemliyoruz.

Her şeyden önce, sanki dünyaya bir meteor çarptı, dünyayı, ülkeleri, insanları, hayatı durdurdu. Dünyanın yeniden nasıl hareket ettirilebileceği konusunda tam ve kesin bir reçete yok. Ancak bu virüsü ve salgını kesin yenecek bir aşı bulunabilirse
ve tüm dünya ülkelerine sunulabilirse, dünyayı yeniden tam olarak hareket ettirmek, hızlandırmak mümkün olacaktır.

Her şeyden önce, korona salgını 100 birim ise, salgın ve ölüm korkusu 100 bin birim nispetinde – Yani korku ve panik algısı, olgunun belki 1000 katı mertebesinde.

Asıl şaşkınlık, geçmişte ne bir doğal felaket, ne de bir finansal ve ekonomik kriz, dünyada bu derecede sarsıcı ve olumsuz etkiler bırakamamıştı. Gözle görülmeyen, hatta normal bir mikroskopta bile görülemeyen bir düşman virüs nasıl bu kadar hızlı şekilde dünyaya yayılabildi? Dünyanın en zengin ekonomilerine, en güçlü, en yıkıcı silahlarına, ordularına, en gelişmiş ilaç şirketlerine sahip ülkelerini, kibirli mağrur acımasız yönetimlerini nasıl böylesine aciz, perişan hale getirebildi?

Korona  virüs felaketi hepimize sağlığın, hayatın, hareketin, Allah’ın insanlara sunduğu nimetlerin, toprağın, suyun, havanın, gıda ürünlerinin, temizliğin, temizlik ürünlerinin önemini ve hayatiyetini hatırlattı.

Bize acziyetimizi gösterdi. Bize yalnızlaştığımızı, muhasebe yapmamız gerektiğini, hayatımızla yüzleşmemiz gerektiğini öğretti.

Temiz hava, temiz su, temiz toprak, temizlik ve sağlığın kıymetini idrak edebildik.

Başta sağlık tesisleri, sağlık hizmetleri, tıbbi ekipmanlar, cihazlar ve malzemelerin, yerli ve yeterli üretimin olmasının, ve böylesi kriz tehlikelerine karşı yeterince miktarda hazır olmasının ne kadar önemli olduğunu anlayabildik.

Aynı şekilde tarımsal ve işlenmiş gıda ürünleri, temizlik ve kimyevi malzemeler, tıpkı savunma sanayi ürünleri gibi, varlığımızı devam ettirmemiz için zorunlu olan bu ürünlerde, milli ve yerli üretim yapabilmenin ne kadar önemli
ve hayati olduğunu anlayabildik. Korona virüs salgını ile beraber, ülkeler bu hayati ürünlerde hemen ihracat yasağı getirdiler ve hatta başka ülkelerin parasını ödeyerek satın aldıkları ürünlere el koydular.

Böylesi hayati durumlarda ve olağanüstü zamanlarda, maalesef bazı insanlardaki stokçu ve yağmacı, fırsatçı kötülüklerin hemen ortaya çıkabildiğini ve anormal fahiş fiyatlarla satış yapabildiklerini görebildik.

Korona virüs salgını ile beraber, hayatımızda yapamadıklarımız, mahrum kaldıklarımız, ailelerimizi göremeyişimiz, sevdiklerimizden uzak kalmamız, öncesinde sahip olduklarımız karşısında gösterdiğimiz memnuniyetsizlikler, doyumsuzluklar, kanaat etmemeler, şükretmemeler, bugün büyük pişmanlıklar yaşatmaktadır. Artık yanlışlarımızı anlayıp, pişman olup, bir daha yapmama kararlılığına bizleri getiriyorsa, bu iyidir.

Devamı Z Raporu Mayıs 2020 sayısında…

Dikkat çekenler...