İrtibatı keselim…

Teknolojik gelişmelerin yol açtığı kaderdir; bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken diğer yandan da bizi, ağır yan etkileriyle başa çıkmaya zorlarlar… Örneğin, yaşamlarımıza hız ve erişimin kolaylaşması gibi müthiş faydalar sağlayan cep telefonlarının uzun süre kulakta tutulması, yaydıkları manyetik radyasyon nedeniyle, beyni ısıtmak gibi zararlı ve garip sonuçlar doğurur. Otomobiller, uçaklar uzakları yakın kılarken, karbondioksit emisyonu nedeniyle küresel ısınma ve iklim değişikliğini tetiklerler…

Bu çelişkinin dünyadaki en keskin sonuçları pandemiden bu yana yaşanmış; daha da ivmelenen teknolojik gelişmeler ve kullanımların yaygınlaşmasıyla, iş-ilişki-iletişim dünyasındaki alışkanlıkları torpillemiş, yerle bir etmiştir. ‘Uzaktan çalışma’ nedeniyle bugün bazı sektörler, ofislerde çalıştıracak eleman bulmakta zorlanmaktadırlar. Bir başka açıdan bakıldığında; teknolojinin ilerlemesinin hayatın maddi yanını zenginleştirdiği, ancak manevi yanını ‘kuruttuğu’ da gözlemlenmektedir.

Malumunuz, insanlar giderek yalnızlaşmaktadırlar… Yapay zekâ temelli uygulamalar sağladıkları kolaylıklarla insanı mutlu etmeye hizmet edecekken, tam tersi, tedirginliğe neden olup bizi, her türden ilişkinin maneviyatını yok etme tehlikesiyle baş başa bırakıyorlar. Sinema tarihinde konu edilen yüksek teknoloji soyutlamalarını bir hatırlayalım… Bu filmler çoğunlukla ‘insanın yok olmasına yol açacak olaylarla’ bezenmişse bunun elbette bir sebebi, psikolojik ve sosyolojik arka planı olmalı…

Devamı Z Raporu Mart 2024 sayısında…

Dikkat çekenler...