Biri bir tane film yapmış olan reklamcı, diğeri arada reklam işleri de yapmış olan bir film yönetmeni: Ali Taran ve Sinan Çetin… Beğenirsiniz beğenmezsiniz, bilemem; ancak iki iletişim ustasının ayrı ayrı sohbetlerimiz sırasında birbirlerinden habersiz kendi dünya duruşlarıyla ilgili yaptıkları ilginç, ilginç olduğu kadar da yalın tespite kulak vermemezlik edemezsiniz. İkisi de demişti ki: “Ben toplumun değerleriyle didişmem!”
Ne var bunda, demeyin. Çok şey var. Geniş kitlelerle ekonomik, sosyal ve siyasi ilişkiye giren her kişi ve grubun hedef kitlenin kültür ve değerlerini doğru okumaları; ürününü / hizmetini / fikrini bu kitleye satmak için kitleyi ikna etme durumunda olduklarından; ikna sürecinin en önemli öğesi olan hedef kitlenin kültür ve değerlerine mutlaka saygı duymayı öğrenmeleri lazım.
Hedef kitlesine, milletine, halkına yabancılaşmış, rahmetli Ömer Lütfi Mete’nin deyişiyle ‘zihinleri vaftizlenmiş’ ecnebi Türk aydınlarının ikna sürecinde başarılı olma şansları yoktur.
Toplumu okumak için pek çok araç vardır elde. Başta da araştırmalar. Recep İvedik filmlerini reddedip geçemezsiniz mesela… Her türlü estetik, saygı ve ahlak duygusunun yerlerde süründüğü bu filmlerin neden tüm zamanların en çok izlenen yapımları olduğunu anlamaya çalışmakla bile başlanabilir işe…
Ya da Google’da 2017 yılında öne çıkan isimlere şöyle bir göz atmak mesela…
Türkiye’de 2017 yılının en trend aramaları sıralamasında Genel kategoride “Milli Piyango”, “Stres Çarkı” ve “YSK”, Sorular kategorisindeyse “Nedir?” sorusuyla aranan ilk üç kelime “Pestisit”, “Varlık Fonu” ve “Chia Tohumu” olmuş. Bu üçlüyü şu aramalar izlemiş: Başkanlık Sistemi, Kara Cuma, Kuching Sendromu, Youtuber, Kodlama, Stalk, Sübye…
Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında …