Barış Pınarı Harekatı barış getirdi

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin kararlı politikası ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahramanca mücadelesi ve Suriye Milli Ordusunun yiğitçe direnmesi sonucunda Suriye’nin kuzeyinde barış ve
istikrar sağlanmıştır. Ayrılıkçı bir devlet kurmak hayali ile batı dünyası tarafından pohpohlanan ve ağır silahlarla desteklenen YPG-PYD’li teröristler ağır bir yenilgiye uğratıldılar ve Türkiye’nin Suriye
sınırından 32 km. geriye püskürtülmüşlerdir. Türk Silahlı Kuvvetleri sahada 5 gün içinde Tel Abyad ve Resulayn’ı teröristlerden temizlerken, dünyaya adeta askeri bir ders vermiştir.

Türkiye hem sahada, hem masada kazanmıştır. 9 Ekim 2019’da Cumhurbaşkanımız ve Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği talimatla başlayan Barış Pınarı Harekatı, Fırat nehrinin batısında ve doğusunda Suriye’nin yüzde 30’unu işgal eden ve ABD koruması altında olup, ondan ağır bir silahlanma yardımı alan YPG-PYD terör örgütüne bir devlet kurdurma ve bölgede batının güdümünde ikinci bir İsrail kurdurma planlarını şimdilik altüst etmiş, etkisiz hale getirmiştir. Barış Pınarı Harekatı, 20 Temmuz 1974’de başlayan ve Kıbrıslı Türkleri Rumların esaretinden ve zulmünden kurtaran Kıbrıs Barış Harekatından bu yana, Türkiye Cumhuriyeti’nin son 45 yıl içindeki en büyük askeri operasyonu olmuştur. Ayrıca 2011’den beri 8,5 yıldır devam eden Suriye iç savaşında en ağır yükleri üstlenen Türkiye’nin, YPG-PYD ve DEAŞ terör örgütlerine karşı 2016’daki Fırat Kalkanı, 2018’deki Afrin operasyonlarının devamında, Barış Pınarı operasyonu zincirin son ama en önemli halkası olmuştur. Bununla beraber, Suriye ile 911 km. sınırı olan, 400 yıl aynı devlet çatısı altında yaşamış olan ve Suriye iç savaşında yerlerinden olup yurtdışına giden 7 milyon Suriyeli mülteciden 3,6 milyonuna zulüm ve katliamdan kaçış için ev sahipliği yapan Türkiye, Suriye iç savaşının başından beri bu iç savaşı durdurmak için çok uğraştı. Uçuşa yasak bölge istedi, güvenli bölge kurulmasını teklif etti, 3,6 milyon Suriyeli mültecinin çok ağır yükünün paylaşılması çağrısında bulundu. Ama bütün bu uğraşılar çabalar çağrılar sonuçsuz kaldı. Batılı ülkeler ve zengin Arap ülkeleri kayıtsız kaldılar, hiç umursamadılar. 2015 Eylül sonu iç savaşa müdahil olan Rusya’nın hava bombardıman desteği ve İran’ın kara milis desteği ile Esed diktatörlüğü Fırat’ın batısında İdlib bölgesi hariç muhalifleri etkisiz hale getirdi. 2014 Haziran’da ABD ve İsrail istihbaratlarının kurduğu ve örtülü silahlandırdığı DEAŞ terör örgütü ile mücadele adı altında, Fırat’ın doğusunda ayrılıkçı PYD-YPG terör örgütü, ABD tarafından on binlerce TIR’la taşınan silahlarla donatıldı. AB ülkeleri ve İsrail tarafından maddi, lojistik ve diplomatik olarak desteklendi.

Devamı Z Raporu Kasım 2019 sayısında …

Dikkat çekenler...