Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin operasyon kararıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’nin kuzey batısındaki Afrin kantonunda çöreklenen ve Türk topraklarına füze, havan vs. silahlarla yüzlerce defa saldırmış olan PYD-YPG’li teröristleri etkisiz kılmayı amaçlayan bir harekat başlattı. 7 yıl süren Suriye iç savaşı artık küresel güçlerin, komşu ve bölge ülkelerinin bir gölge dünya savaşına dönüştü. Suriye konusunda en çok ilgili ve sözü olması gereken ülke Türkiye’dir. Suriye ile tam 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde tek bir ülke idik. Ülkemizin güneyinde tam 910 km. sınırımız var. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya karadan ulaşabilmemiz için önemli bir geçiş ülkesi. Suriye halkı ile Türk halkının tarih, din ve kültür birliği var. Suriye’deki Arap, Türkmen ve Kürt asıllı vatandaşların Türkiye toprakları içindeki halkımızla akrabalık ve kardeşlik bağları var. İstikrarlı, huzurlu, gelişen bir Suriye’yi en çok Türkiye ister.
Türkiye 15 Mart 2011’de Suriye lideri Beşşar Esed aleyhine gösteriler ve ayaklanmalar başladığı zaman, tam 5 ay boyunca demokrasi ve özgür seçimler temelinde arabuluculuk için çok uğraştı. Suriye rejimi uzlaşmaz tutum takınıp, halkına şiddet ve silahla cevap verince, Türkiye demokrasi ve özgürlük isteyen Suriye halkından yana olmuştu.

Türkiye Suriye iç savaşının başından beri doğru, prensipli, zig zag yapmayan, demokrasi, hürriyet ve halktan yana bir politika izledi. İlk yıllarda uçuş yasağı ve güvenli bölge çağrısı yaparak, Suriye rejiminin şiddet ve silahlı saldırılarından korunmak isteyen Suriye halkına güvenli hayat alanı oluşturmaya çalıştı.

Devamı Derin Ekonomi Mart 2018 sayısında…