ABD’nin İran’a yönelik yaptırımların kaldırılması 2023’e kadar bile olası görünmüyor

ABD’nin İran nükleer anlaşmasına, yani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) beş daimî üyesi – ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin – ve Almanya (P5+1) arasında imzalanmış olan ve resmi olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen anlaşmaya yeniden katılma konusunda Viyana’da İran ile dolaylı görüşmelere katılmış olmasına rağmen, taraflar hala bir araya getirilemeyecek kadar birbirinden uzak konumdalar.
İran ABD yaptırımları kaldırmayı kabul etmeden Biden yönetimiyle müzakerelerde bile bulunmayacak; öte yandan ABD ise İran nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmeyi kabul etmeden yaptırımları kaldırmayacaktır. İşte sorun tam olarak bu.
ABD ve müttefiklerine göre, anlaşmanın yeniden müzakere edilmesi İran’ın nükleer ve balistik füze geliştirme programlarından vazgeçmesi anlamına geliyor ki İran bunu asla yapmayacaktır.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran’ın nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye ancak ABD’nin İslam Cumhuriyeti’ne yönelik yaptırımları tamamen kaldırmasından ve İran’ın yaptırımların hafiflediğini teyit etmesinden sonra başlayacağını ısrarla ifade ediyor.
Bu nedenle, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının kaldırılması birçok nedenden dolayı uzun, dolambaçlı ve risklerle dolu bir süreç olacaktır.
Birinci neden, İran’ın nükleer ve balistik füze geliştirme programları üzerindeki herhangi bir kısıtlamayı asla kabul etmeyeceğini açıkça belirtmiş olmasıdır.
İkincisi, İran’ın bu yıl 18 Haziran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapacak olması. Şu anki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin hâlihazırda üst üste iki dönem görev yapmış olması nedeniyle yeniden aday olması anayasal olarak yasak olup, önümüzdeki seçimler esasen İran halkının, başlangıçta Ruhani rejiminin bir örneğini oluşturduğu gibi, görece daha Batı’ya eğilimli bir liderle devam etmek isteyip istemediğine ya da daha Batı karşıtı, katı tutumlu bir hükümete dönmek isteyip istemediğine dair bir referandum niteliğinde olacak.
Ruhani’nin seçmen tabanı ABD’nin KOEP’ten çekilmesiyle birlikte kaybolurken, İslam Devrim Muhafızları Ordusu, İran’ın Batı’dan ekonomik ve siyasi destek alamayacaksa Doğu’ya dönerek Çin ve Rusya’dan destek araması gerektiği düşüncesiyle yeniden ön plana çıktı. İran cumhurbaşkanlığı seçimlerini Devrim Muhafızları sempatizanı bir adayın kazanmasının muhtemel olduğu düşünüldüğünde, KOEP’i yeniden müzakere etme girişimlerinin yakın zamanda başarıya ulaşması olası görünmüyor.

Devamı Z Raporu Mayıs 2021 sayısında…

Dikkat çekenler...