2022 yılında dünya ekonomisi yüzde 3 civarında büyüdü. Amerika Birleşik Devletleri’nde büyüme oranı yüzde 2’nin altında kalırken, Avrupa Birliği’nde, İspanya gibi ülkelerin performanslarından dolayı büyüme yüzde 3’ün üzerinde olduğu düşünülüyor. Çin’deki yavaşlama ile birlikte, gelişmekte olan ülkeler ise yüzde 3,5 civarında büyüme kaydetti. Yani, zengin ülkeler büyüme hızlarını (yüzde 2,5 civarı) gelişmekte olan ülkelere yaklaştırdılar. Oysa, yıl boyunca durgunluk (resesyon) konuşmuştu iktisatçılar.
Öte yandan, 2023 yılında ise özellikle Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere batı ülkelerinde nispeten yavaş (ancak pozitif) büyüme öngörülüyor. IMF, 2023 yılında dünya ekonomisinin yüzde 2,7 hızında büyümesini öngörüyor. Zengin ülkeler (IMF onlara “ileri ülkeler” diyor) için beklenti yüzde 1,1 iken, gelişmekte olan ülkeler için yüzde 3,7. Çin’in büyümesini IMF yüzde 4,4 olarak tahmin ediyor. Ancak büyüyen Kovid problemi sebebiyle büyük ihtimalle beklentisini yakında aşağı yönlü gözden geçirir. Tüm bunlar, şu an için 2023 yılının “ortalama bir yıl” olarak beklendiğini gösteriyor. Enflasyon sadece ekonominin değil toplumsal barışın da belirleyicilerinden birisidir. 2022 yılı “ileri ekonomilerin” enflasyon ile tanıştığı yıl oldu. Dünya ekonomisindeki ortalama enflasyon 2022 yılında yüzde 9 civarına yükseldi. G7 ülkelerinde enflasyon 2022 yılının tümünde yüzde 8 civarında oldu. Yıllardır yüzde 0 ile 2 arasındaki enflasyon seviyelerine alışmış olan batı ülkelerinde bu durum ciddi sosyal sorunları beraberinde getirecek gibi gözüküyor. Türkiye ise maalesef 2022 yılında dünyanın en yüksek enflasyon oranlarını yaşayan birkaç ülkeden birisi oldu.
Devamı Z Raporu Ocak 2023 sayısında.