Sinem Köseoğlu / Halk olarak Alman siyasetçileri yakından takip ettiğimiz bir gerçek. Hatta Türk ve Müslüman toplumlar için olumlu ifadeler kullananları tarihe altın harflerle yazdığımız ve onları bağrımıza bastığımız da… Bunlardan biri de Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff. 16 yaşında aktif siyasete giren Wulff, uzun yıllar Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanlığı yaptı. Genç ve parlak bir siyasetçi olarak Merkel’in de desteği ile CDU’lu bir siyasetçi olarak cumhurbaşkanı seçildi ve 2 Temmuz 2010 – 17 Şubat 2012 tarihleri arasında 598 gün bu görevi yürüttü. O dönem söylediği tek bir cümle yüzünden hem görevinden oldu hem de siyasi hayatı bitti.
“İslam Almanya’nın parçasıdır” sözleriyle medya ve rakip siyasi çevreler tarafından linç kampanyasına tabi tutuldu ve iftiraya uğradı. 2008’de Münih’te yapılan Ekim Festivali’nde haksız çıkar sağladığı yönündeki suçlamalar nedeniyle, 2012’de cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etti. Yargılama sonucunda 2014 yılında hukuken kesinleşmiş kararla beraat etti.
Siyasette yaşadıklarını “Zirveden Düşerken: Bir siyasetçinin karalanma ve aklanma hikayesi” ismini verdiği kitabında anlattı. Almanya’nın o ana kadar seçilmiş en genç cumhurbaşkanı olan Wulff bugün 56 yaşında. Adalet geç de olsa yerini buldu. Kendisi aklansa da siyasi kariyeri üzücü bir şekilde sekteye uğradı. Ancak gerek Avrupa’da yaşayan Müslüman topluluk ve azınlıkların gerekse İslam coğrafyasının gönlünde taht kurdu.
Klasik Alman siyasetçilerinden farklı olarak diyalog ve barış misyonuyla ülkesindeki herkese kucak açan Wulff’un serüvenini, günümüz olaylarına bakışını ve Avrupa’yı konuştuk.
Röportajın devamını Derin Ekonominin 5. sayısından takip edebilirsiniz…
