Siyah kuğuların resesyonu

KOVİD-19’UN NEDEN OLDUĞU ARZ-TALEP DENGESİZLİĞİ, ARDINDAN GELEN SAVAŞ VE KARŞILIKLI YAPTIRIMLAR TÜM DÜNYADA ENFLASYONU SON YILLARIN REKOR SEVİYELERİNE TAŞIDI. ENFLASYONDAKİ TARİHİ SEVİYELERLE MÜCADELE ETMEK İÇİN MERKEZ BANKALARI YİNE SON YILLARIN EN SERT FAİZ ARTIRIMLARINI GERÇEKLEŞTİRİYOR. MERKEZ BANKALARININ FAİZ ARTIRIMLARI BERABERİNDE EKONOMİLERİ YAVAŞLATIYOR. VE 2022 TARİHE ADINI SİYAH KUĞULARIN YOL AÇTIĞI RESESYON DÖNEMİ OLARAK YAZDIRMAYA ADAY OLARAK GÖRÜLÜYOR.

NİRAN YAŞAR

Küresel ekonomi, Avrupa’nın 2010’da yaşadığı borç krizindeki gibi denge mücadelesini sürdürüyor. Piyasa ekonomisi kavramı olan kararsız denge ekonomiye dışarıdan bir etki olduğu takdirde, piyasanın dengesini kaybetmesi anlamına geliyor. Ve ekonomiyi eski dengeye getirmek için çok büyük efor sarf edilmesi gerekiyor. Tüm dünyanın 2022’de yaşadığı bu kararsız dengeyi oluşturan dış etkiler ise siyah kuğular oluyor. Literatürde yönetilemeyen etkiler(şoklar) olarak adlandırılan bu kavram, günümüzde pandemi ve savaşla anlamlandırılıyor. Siyah kuğuların meydana getirdiği bu enflasyonist süreçle artık eski korelasyonlar da çalışmıyor. Örneğin, petrol ile altının güçlü korelasyonu, faiz ve fiyat artışlarının ilişkisi artık modası geçmiş metotlar olarak görülüyor. Enflasyonla mücadele etmeye çalışan FED ise mart ayından bu yana 225 baz puan faiz artırdı. Fakat  enflasyon bu müdahaleye yanıt vermiyor, Avrupa yaklaşan enerji kriziyle boğuşuyor ve pandeminin istihdam üzerindeki etkileri devam ediyor. Tüm bu yaşananlar da olağan dışı bir döneme giriş yapıldığını gösteriyor.

BÜYÜMEDE SERT İNİŞ UYARISI

Yüksek enflasyona karşı uygulanan daraltıcı politikalar hane halkının alım gücünü dolayısıyla reel gelirlerini düşürüyor. Bununla birlikte işverenin maliyetini artırıyor ve istihdamın düşüşüne sebep oluyor. Bu durum da resesyon kavramını gündeme getiriyor. 1974’te ekonomist Julius Shiskin, durgunluğu tanımlamak için birkaç temel kural geliştirdi. En popüler olanıysa art arda iki çeyrek düşen GSYH oldu ve yıllar içinde ortak bir standart ölçümleme haline geldi. Günümüzün yeni riski bu durgunluk olarak konuşulurken, GSYH’daki ilk düşüşler görülmeye başlandı. İngiltere ekonomisi 2022’nin ilk çeyreğinde son bir yılın en düşük seviyesini kaydederek, yüzde 0.8 büyüdü.

Halbuki ülkenin bir önceki çeyrek büyümesi yüzde 1.3 olmuştu. ABD ekonomisi de milli gelirde düşüşten ziyade daralma kaydetti. 2021’in dördüncü çeyreğinde yüzde 6.9 büyüyen ABD ekonomisi, 2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 1.6 daraldı.

İkinci daralma resesyon başlangıcı olarak anılırken, birçok ülkenin GSYH’da ilk düşüşü yaşadığı görülüyor. Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nün haziran ayında yayınladığı raporda ise ikinci daralmanın geleceği yer alıyor. Savaşın ve pandeminin küresel ekonomiye vurduğu darbeyi neden olarak gösteren OECD, 2022 yıl sonu küresel büyüme tahminlerini yüzde 3’e indirdi. Halbuki geçen yılın aralık ayı raporundaki büyüme tahmini yüzde 4,5 idi. Bunun yanında 2023 büyüme tahminlerini de düşüren OECD, küresel büyüme tahminini 2,8 olarak açıkladı. Bu da demek oluyor ki art arda iki çeyrek daralacak milli gelir sinyalleri veriliyor. Dünya Bankası da resesyon sinyalleri veren ‘Küresel Ekonomik Beklentiler’ raporunu yayınladı. 2022 için küresel büyüme tahminlerini yüzde 3.2’den 2.9’a düşürdü. Bu aşağı yönlü revizenin devam edeceğini tahmin eden Dünya Bankası, GSYH’daki sert iniş için ülkeleri uyardı.

YÜKSEK ENFLASYON VE EKONOMİK ŞOKLAR DURGUNLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİ

ABD’deki resesyon dönemlerini açıklayan otorite olarak tanımlanan Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu, haziran ayında durgunluğun yaklaştığını açıkladı. Açıklamasında reel gelir ve istihdamdaki düşüşün resesyonu tetiklediğini, bunun yanında ani ekonomik şokların da buna yol açtığını belirtti. Çünkü çok ısınmış bir ekonomide yaşanan ani ekonomik şoklar kontrolsüz büyüme düşüşü, dolayısıyla resesyonist bir süreçle son bulur. 2022’de küresel ekonominin çok ısındığı bir sürece şahit oluyoruz. Örneğin, Avrupa ekonomisinin önde gelen ülkelerinden Almanya’da mayıs ayı enflasyonu son 50 yılın zirvesini gördü. Yüzde 7,9 seviyesinde enflasyon açıklayan Almanya’da en yüksek fiyat artışı akaryakıt ve gıda fiyatlarında gerçekleşti. ABD ise haziran ayında yıllık yüzde 9,1 ile 1981’den bu yana en yüksek enflasyonu kaydetti. En büyük ekonomilerden biri olan İngiltere’de de durum farksız. Mayıs ayı enflasyonunun yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleştiği İngiltere’de, son 40 yılın zirvesi görünüyor.

Devamı Z Raporu Dergisi Ağustos 2022 sayısında…

Dikkat çekenler...