İNGİLTERE İÇİN FELAKET AB İÇİN YIKIM

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması Avrupa İmparatorluğu ve üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk mitinin çöküşü müdür… Sonun başlangıcı mı; yoksa yeni bir başlangıç mı o da tartışılır. Ancak kesin olan bir şey var; Avrupa’da bundan sonraki süreçte daha fazla çatlak ses çıkacak. İngiltere’nin ayrılık kararından sonra Birleşik Krallık’ın Londra’ya sıkışması muhtemel. Orta vadede ise Avrupa Birliği fikrinin çöküşe yakın olduğu görülüyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan yorgun çıkan Avrupa uluslarının ‘barış’ aracılığıyla kendilerini nadasa çektiği, belki de kıtadaki ulus devletlerin güç mücadelesinin yeniden başladığı bir sürece giriliyor. Bütün gürültü Türkiye ve mültecilerin ötekileştirilmesi üzerinden koparılsa da birlik içindeki göç ve işsizlik orta gelirli İngilizlerin ayrılmak istemesindeki temel neden olarak karşımıza çıkıyor.

Kemal İlhan

shutterstock_409978171

İngiltere’de seçmenler, yüzde 52’ye yüzde 48’lik bir oranla ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkması yönünde oy kullandı. Son dakikaya kadar İngiliz pragmatizminin galip geleceğini, çoğunluğun statükoyu korumaya yöneleceğini, risk almayacağını, kurulu düzenini bozmayacağını düşünenler hayatlarındaki en büyük yanılgılardan birini yaşadı. Kozmopolit Londra değilse bile, İngiltere’nin taşrası isyan etti. İkinci bir dil bilmeyen, dünyayı yazdan yaza paket tatillerini harcadıkları sahillerden ve haberlerde izledikleri çatışmalı Ortadoğu ülkelerinden ibaret zanneden çoğunluk, olumsuz sonuçları yine en çok kendilerini etkileyecek bir karara imza attı. Orta ve alt gelir gurubunda, orta yaşlı ve yaşlı kitle, bütün problemlerinin kaynağı olarak sunulan AB’yi gözünü kırpmadan terk etti. Taşranın isyanı siyasi elite, ana akım medyaya ve uzmanlara yönelik birikmiş tepkinin patlaması olarak yorumlanıyor.
BİRLİK’TE İLK FİRE İNGİLTERE
1957’de Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, Belçika ve Lüksemburg’un ortaklığında Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olarak temeli atıldığından bu yana, Avrupa Birliği’nden ayrılan ilk ülke İngiltere oldu. Tabi 1975 yılında referandum kararıyla AET’den ayrılan Görnland’ı saymazsak… İngiltere, 1960’lı yıllarda iki üyelik girişimi Fransa devlet başkanı Charles de Gaulle’ün vetosuyla reddedildikten sonra birliğe ancak 1973’te üye olabilmişti. 43 yıl sonra, kendisini de AB’yi de belirsizliğe gömen bir referandumla birlikten kopma yoluna girdi. Tarihi referandumda İngiltere ve Galler’de AB’den ayrılmayı isteyen, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da ise kalmak isteyen seçmenlerin tercihi öne çıktı. Başbakan David Cameron’ın Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddesine bağlı olarak referandumla alınan kararı AB Konseyi’ne bildirmesi halinde ülkenin birlikten ayrılma süreci başlayacak ve taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB anlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı, AB ve İngiltere’nin oybirliğiyle mümkün olabilecek. Ancak İngiliz halkının aldığı bu karar ancak sonuçlarının küresel olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Temmuz 2016  Sayısında…

Dikkat çekenler...