BREXIT ARTIK ÇIKMAZ SOKAK

Birleşik Krallık, 23 Haziran 2016 referandumunda yüzde 52’lik oy oranıyla Avrupa Birliği’nden çıkış kararı aldı. İki buçuk yıl süren müzakerelerin ardından Başbakan Theresa May’in kotardığı Brexit anlaşması ise, 15 Ocak’ta Avam Kamarası tarafından reddedildi. Britanya’nın AB’den kesin çıkış tarihi olan 29 Mart’a iki aydan daha az bir süre kalırken, bir süredir gündemde olan anlaşmasız çıkış seçeneği, Birleşik Krallık için başta ekonomik yıkım olmak üzere, siyasi parçalanma ve terör gibi birbirinden kötü senaryoları içinde barındırıyor. İkinci referandum seçeneği olası felaketi önlemeye yönelik en makul çözüm olarak görülürken, iktidar partisi bu konuda ayak sürümeye devam ediyor. Avrupa’nın iki lokomotif gücü Almanya ve Fransa ise imzaladıkları Aachen Anlaşması ile Britanya’ya geri dönüş yolunu neredeyse kapatan bir mesaj iletti.

Sernur Yassıkaya

Britanya Parlamentosu 15 Ocak günü, Başbakan Theresa May’in, iki buçuk yıllık zorlu bir süreçte Avrupa Birliği ile kotardığı Brexit anlaşmasını reddetti. 432’ye 202’lik ezici bir oy farkıyla anlaşmanın kabul edilmemesi, bir zamanlar üzerinde güneş batmayan imparatorluğun bakiyesi Birleşik Krallık’ı, kaos ve parçalanma tehdidi ile baş başa bıraktı. Her ne kadar Theresa May aldığı tarihi yenilginden sonra hakkında verilen güvenoyu yoklamasından geçse de, ülkenin Avrupa Birliği’nden resmen ayrılacağı son gün olan 29 Mart’a kadar, Britanya siyasi partilerini ve kamuoyunu ikna edecek bir çözümü bulma ihtimali epey düşük. Brüksel ise Britanya’ya attığı yanlış adımın bedelini ödetmek için elindeki tüm sopaları kullanma niyetinde ve May ile yapılan anlaşmanın Britanya için en iyisi olduğunda ısrarlı. Theresa May’in 21 Ocak günü, reddedilen Brexit anlaşması yerine sunduğu B planı da dalga konusu olmaktan öteye geçmedi ve yüksek ihtimalle bu yazı yayınlanmadan hemen önce yapılacak parlamento oylamasında yine reddedilecek.

ANLAŞMASIZ ÇIKIŞ FELAKETİ

Halihazırda Britanya’nın önünde eğer Brüksel’den herhangi bir işaret gelmezse, kötü ve berbat olmak üzere iki seçenek var. Birincisi AB’nin şartlarına boyun eğerek mevcut anlaşmayı kabul etmek. Diğeri ise 29 Mart’ta ‘anlaşmasız çıkış’ riskini üstlenmek. Bu seçenek, Britanya ekonomisi için adeta çığ etkisi yaşatacak derinlikte etkilere açık. Londra’nın AB’den anlaşma olmaksızın ayrılmasının Britanya’nın mali, ekonomik ve kurumsal gücüne zarar verebileceği, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda sterlinde sert değer kayıplarının yaşanabileceği, geçici olsa da enflasyonun yükselebileceği, reel gelirler üzerinde baskının oluşabileceği iddia ediliyor. Dahası anlaşmasız çıkış, Britanya’nın dış ticaretinin yüzde 50’sinden fazlasını yaptığı Avrupa Birliği ülkeleri ile mevcut tüm dış ticaret anlaşmalarının sıfırlanması ve tüm anlaşmaları yeniden müzakere etmesine de karşılık geliyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Şubat 2019 sayısında…

Dikkat çekenler...