Ebru Çolak
2017 yılı iş dünyası için zor başlayan ama parlak bir performansla biten bir yıl oldu. Hükümet’in sunduğu Kredi Garanti Fonu gibi desteklerle canlanan iş dünyası yılın üçüncü çeyreğinde yakalanan çift haneli büyümeyle bu desteğe karşılık vermiş oldu. 2018’e büyük umutlarla giren Türkiye, iş dünyasının hızlı büyümenin verdiği moralle büyük dış ticaret hedefleri koymuş durumda.
Rifat Hisarcıklıoğlu/TOBB Başkanı
KÜRESEL BÜYÜME VE TİCARET YILDA DAHA İYİ OLACAK
2017 Türkiye sanayisinin dayanıklılığını, azmini ve kararlığını gösterdiği bir sene oldu. Sanayideki üretim artışıyla canlanan ekonomi, istihdama da olumlu yansıdı. 1,5 milyon kişiye ilave istihdam sağladık. Avrupa’da en fazla istihdam artıran ülkeyiz. Almanya ve Fransa’nın toplamından fazla istihdam üretiyoruz. Küresel büyüme ve ticaretin 2018’de daha iyi olmasını bekliyoruz. Döviz kurları ve faizlerdeki dalgalanma yılın ilk aylarında sürebilir. Mali disiplinin devamı ve ekonomiyi destekleyen tedbirler ile bu dönemi en az hasarla atlatmalıyız. Özel sektörde kredi ve borçla finansman yerine öz kaynak ve ortaklıkları öne çıkarmalıyız. Kendi içimizdeki kısır tartışmalar ve riskler yerine, dışarıya ve fırsatlara odaklanırsak yeni bir başarı hikâyesi yazar, ülkemize karşı oluşturulmak istenen olumsuz algıların önüne geçmiş oluruz.
Abdurrahman Kaan/ MÜSİAD Başkanı
2018 POZİTİF OLARAK AYRIŞTIĞIMIZ BİR YIL OLACAK
2017’de ekonomi yönetimi tarafından alınan ek tedbir ve teşviklerle üçüncü çeyrekte 4 ana faaliyet kolunda da genişleme gözlendi. Kredi Garanti Fonu (KGF) ile ekonomiye enjekte edilen ek kaynakların, vergi indirimlerinin ve ihracattaki canlanmanın büyümeyi harekete geçirdiği görülüyor. 2018 yılında da hizmetler, sanayi, tarım ve inşaat sektörünün canlılığını sürdürmesini bekliyoruz. Bilhassa imalat sanayiinde gerçekleşen yüzde 15,2’lik artışla yüzde14,8 oranında genişleyen sanayi sektörü önümüzdeki dönem için umut veriyor. Yılın tamamı için büyüme oranının yüzde 7 civarında olacağını tahmin ediyoruz. 2018 yılı da böyle bir motivasyonla girdiğimiz ve önde gelen ekonomiler arasından pozitif olarak ayrıştığımız bir yıl olacak. Bu bağlamda 2018 yılında Türkiye ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak reel ekonomiye yönelik iyimser beklentilerimizi koruyoruz.
Erdal Bahçıvan / İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı
UMUTLARIMIZIN KARŞILIĞINI ALACAĞIZ
Ekonomimizin tüm olumsuz beklentilere karşın rekorlar kırarak 2017 yılını tamamlamasında, daha yılın başında hükümetimizin çok önemli bir finansal inovasyonu olarak hayatımıza soktuğu Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) önem ve işlevinin altını özellikle çizmek istiyorum. İSO olarak bizim de ciddi anlamda katkımızın ve yapıcı desteğimizin olduğu KGF uygulamaları, reel sektör ile finansal kesim arasında stresi önleyen, teminat kaldıracı işlevi görerek piyasaları büyük ölçüde rahatlatarak moral ve motivasyonu üst seviyeye çıkardı. 2018 yılında ekonomimizin daha üretken, verimli ve güçlü bir seyir izleyeceğini, bu yıl yeşeren umutlarımızın karşılığını hep birlikte 2018’de alacağımızı düşünüyorum.
Nail Olpak / DEİK Başkanı
AR-GE PROJELERİ İVME KAZANACAK
İhracatımızın yılın ilk 11 ayında yüzde 10’u aşan bir gelişim kaydetmesi, daha dengeli bir ekonomik büyüme hikayesi yazmamıza yardımcı oldu. 2018 yılında, daha sakin bir dönem geçireceğimizi umuyor ve ekonomik performansın gücünü sürdürmesini bekliyoruz. Bir yandan eğitim reformlarının bir yandan da Ar-Ge proje ve desteklerinin 2018 yılında ivme kazanacağını ümit ediyor ve ilgili gelişmeleri heyecanla bekliyoruz. DEİK olarak en büyük ortağımız olan AB ile ekonomik ilişkilerimize Gümrük Birliğinin genişletilmesi doğrultusunda taze bir çaba ve nefes gelmesini umarken, dünyanın dört bir yanındaki fırsatları da değerlendirerek yeni kazan-kazan hikâyeleri yazılmasına öncülük etmeyi hedefliyoruz.
Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında…