İKLİM FELAKETİNDEN KAÇINMAK İÇİN SON ŞANS!

SALGIN SÜRECİNİN İKLİM KRİZİNE ETKİLERİ KONUSUNDA, BUGÜNLERDE BİRÇOK FARKLI GÖRÜŞ DİLLENDİRİLİYOR. KİMİLERİ KÜRESEL PANDEMİNİN, İNSANOĞLUNU, YILLARDIR İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KRİZİN NEDENLERİNE ODAKLANMAYA VE AŞILMASI KONUSUNDA BİR TERCİHTE BULUNMAYA ZORLAYACAĞI KONUSUNDA ÜMİTLİ. KİMİLERİ İSE SALGIN SONRASI EKONOMİK TOPARLANMAYA İHTİYAÇ DUYACAK OLAN DEVLETLERİN TEMİZ ENERJİYE YAPILAN KÜRESEL YATIRIMLARDAN ÖDÜN VERECEĞİNİ VE BU DURUMUN UZUN VADEDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜCADELESİ İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT OLUŞTURACAĞINI ÖNE SÜRÜYOR.

DUYGU BULKAN

Korona salgınının Çin’deki etkisinden sonra yayımlanan bazı raporlarda gökyüzünde bazı güzel gelişmelerin yaşandığını söyleniyordu. Karantina uygulamalarının, üretimde, dolayısıyla da ulaşımdan küresel mal dolaşımına kadar birçok kalemde de düşüşe neden olması karbon emisyonunda da düşüşe neden oldu. Çin’de, endüstriyel durmanın 2019 yılının aynı ayına göre Şubat ayında CO 2 emisyonlarında yüzde 25’lik bir düşüşe neden olduğu tahmin ediliyor. Kovid-19 salgınına karşı hükümetler tarafından alınan önlemlerin zirveye çıktığı dönemde, dünya çapında ise yüzde 17 civarında düşüş yaşandığı söyleniyor. Salgının, İtalya’da Po Vadisi’nde de emisyon oranının düşmesini sağladığı, karantinanın Venedik’in kanallarının temizlenmesine, balıkların yeniden kanallara dönüşüne yol açtığı gibi haberler medyaya yansıyor.

Fakat bu karantina günleri bir süre daha böyle sürse bile, iklim krizinin tesadüfi gelişmelerle atlatılma şansı yok. IPCC’ye göre zaten 1,5 derecelik artışı durdurmaya zaman kalmadı. Şimdiki makul hedef 2 derecede küresel ısınmayı tutmak ama onun bile ‘gerçekçi’ olmadığı söylenebilir.

Çünkü bunun için bile sera gazı emisyonlarında sürekli ve hızlı bir düşüşe ihtiyaç var. Dünyanın en büyük 500 şirketi listesinin en tepesindeki 20 şirket (Chevron, Exxon, BP ve Shell, Saudi Aramco ve Gazprom ve diğerleri) karbondioksit ve metan salınımının yüzde 35’inden, yani küresel karbon emisyonlarının üçte birinden sorumlu. Tüm sera gazı emisyonlarının yüzde 14,5’inden endüstriyel hayvancılık sektörü sorumlu.

ÜLKELER İKLİM KRİZİNE NE KADAR KAYNAK AYIRACAK?

Pandemi, bize bir kez daha koruyucu önlemlerin ne kadar hayati ve önemli olduğunu göstermiş oldu. Bu anlamda özellikle, küresel çapta ekonomik yavaşlama ortamında, hükümetler, “yeşil dönüşüm” programına ne kadar sıcak bakıyor? Bu açıdan bakıldığında koronanın iklim krizi adına nasıl bir sonuç yaratacağı sorusuna yanıt vermek için bakacağımız iki parametre var: Koronanın denk geldiği ekonomik yavaşlama-duraklama döneminde hükümetlerin ekonomileri yeniden canlandırmak için hangi yöntemlere başvuracakları ve dünyadaki iklim hareketinin gelişim potansiyeli… Birinci parametre olumlu sinyal vermiyor. Çünkü halihazırda atmosfere en fazla emisyon salan ülkelerin birçoğunun başında iklim krizini inkâr eden hükümetler var. Trump, Bolsanaro, Mondi, Putin ve diğerleri. Trump hükümeti, olağanüstü bir karar alarak, rutin olarak yapılan kirlilik görüntüleme ve raporlamalarına uyulmasını beklemeyeceğini ve bu kurallar çiğnendiğinde herhangi bir yaptırım uygulanmayacağını açıkladı. Örneğin, Ulusal Katkı Beyanı (NDC) olarak da bilinen güncellenmiş iklim eylem planını BM’ye sunan ilk G7 endüstriyel ülkesi olan Japonya’da, son yıllarda emisyon oranları düşmesine rağmen, İklim Anlaşması hedeflerine ulaşılabilmesi için ülkenin performansını en az üç kat hızlandırması gerekiyor.

Devamı Z Raporu Dergisi Ekim 2020 sayısında…

Dikkat çekenler...