Vasatın melaneti

İzmir Çiğli’de anne babasının servisle kreşe uğurladığı üç yaşındaki Alperen’in araçta unutulması ve havasızlıktan hayatını kaybetmesi haberi her aileyi derinden üzmüş, etkilemiştir… Üzüntüyle sorgulanan her olaydan, zihnin farkında olarak ya da olmayarak ciddî dersleri su yüzüne çıkartabildiğini pek çoğumuz bizzat kendi deneyimlerinden bilir.
Servis arabasından öğrencileri indiren ve göz altına alınan servis sorumlusu yardımcı öğretmen D.K. ifadesinde bakın ne demiş:
“Normal şartlarda servisteki çocukları saymayız. Hangi çocuğun gelip gelmediğinden ben haberdar olmam. Kreşte görevli öğretmenler genelde yoklama almaz. Olay günü sabah saat 07.00 gibi servise başladık. Alperen’i annesinin kucağından uyur şekilde aldım ve servisin ikinci sırasına oturttum. Kemerini bağladım. Alperen’den sonra 9 çocuğu daha aldıktan sonra anaokuluna geldik. 2 yaşındaki bir çocuk ağlamaya başlamıştı. Bir yandan onunla ilgilenirken, diğer yandan da ön koltukta oturan 4 çocuğun teker teker emniyet kemerlerini çözdükten sonra araçtan indirdim. Öğrenciler sağa-sola koşmasın, yola çıkmasınlar diye eşlik ettim.”
Yardımcı öğretmen, her gün yaptığı gibi o feci günde de ‘çalışmış’ görünüyor değil mi? Alperen’in artık hayatta olmamasına kendisinin de çok üzüldüğüne, perişan olduğuna dair en ufak bir kuşkumuz yok. Adlî takibat devam eder ve adalet kararını verir; ancak bu vahim olayın, günlük rutine kapılmanın, yani ‘Vasat’ın ürkütücülüğünü ortaya koyması açısından çok önemli olduğunun da altını çizmekte yarar var. O vasatlık ki, toplumsal pratikte ve de ekonominin derinliğinde zaman zaman her türlü melanetin müsebbibi olabilir…

Devamı Derin Ekonomi Eylül 2017 sayısında …

 

Dikkat çekenler...