1957 yılında imzalanan Roma Antlaşması ile resmen kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu, 1995 yılından buyana Avrupa Birliği ismiyle bugünlere ulaşırken, ekonomik bütünleşme aşamalarında önce gümrük birliğine, sonra ortak pazara ve daha sonra ekonomik ve parasal birlik sürecine 2002 yılı başında ulaşmayı başarmıştı. Bu anlamda AB sürekli bütünleşme seviyesini ilerleten, tarihteki başarılı birlik, bütünleşme hareketlerinden biri olmuştu. Üye sayısı itibariyle de 28 üye ülkeye ulaşan Avrupa Birliği 2016 Haziran’da Brexit referandumu ve sonuçta 2020 Ocak ayında İngiltere’nin ayrılmasıyla ilk üye kaybını yaşamış ve bugün 27 üye ülke ile yoluna devam etmektedir.
Bununla beraber, 2002’den bu yana olan gelişmeler ve süreç göstermiştir ki, bütünleşme süreci o tarihten bu yana ilerleme hüviyetini kaybetmiştir. Gerek yeni üyelerin uyum sorunları, gerek kurumlararası çekişmeler, gerek üye ülkeler arasında yeni hedefler konusundaki farklılıklar, gerekse zengin kuzey-fakir güney ülkeleri konumlanmasının bütünleşme sürecini zayıflatması gibi faktörler, son 20 yıldır Avrupa Birliği’nin sorunlar içinde patinaj yapan, gerilememeye çalışan bir bocalama döneminde olduğunu göstermektedir.
Yine bu dönemde, Almanya Başbakanı Merkel haricinde güçlü ve lokomotif görevi yapan lider profillerinin olmaması yanında, 2008’deki küresel finansal krizi, 2009’daki dünya ekonomik krizi, 2010’dan itibaren AB içinde bazı ülkeleri saran egemen borç krizi, 2016 Haziran’da Brexit ve Trump’ın seçilmesiyle dünyada artan ulusalcılık-içe kapanma eğilimi, ve nihayet 2020 başından bu yana dünyada sağlık ve ekonomi alanında ağır yıkıcı etkileri olan Kovid-19 krizleri de, Avrupa Birliği’nin önünde çok ağır sorunlar ve meydan okumalar getirmiştir. Başka bir deyişle, Avrupa Birliği ağır sorunlar yumağı karşısında, değil bütünleşme sürecini ilerletmek, gerilememek için çabalayan bocalayan bir sürecin içinde kalmıştır.
Diğer taraftan, temelleri 1957’de atılan Avrupa Birliği bütünleşme sürecine 1959’daki başvurusuyla katılmak isteyen Türkiye’nin üye olma serüveni de 61 yılı geride bırakmıştır. 1963’de imzalanan Ankara Ortaklık Anlaşması ile başlayan Türkiye ile AB’nin bütünleşme süreci ekonomik alanda oldukça ilerlemiştir. Bu gelişmede en büyük etki, 1970’de imzalanan Katma Protokol ile çerçevesi çizilen Gümrük Birliği’nin 1995 yılı sonunda tamamlanmasından kaynaklanmıştır.
Devamı Z Raporu Mayıs 2021 sayısında…