Türkiye yatırım yapılabilir ülke notunu hak ediyor

Bugünlerden en çok sorulan soru, 16 Nisan’dan sonra hayatımızda neler değişecek? Türkiye, ilk sivil anayasasını hazırladı. Yeni anayasa sadece siyasal alanda değil aynı zaman da dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi olma hedefimizin yolunu açacak. Böylesine tarihi bir dönemden geçerken Türkiye’ye yönelik oluşturulmaya çalışılan yeni olumsuz algı operasyonları bunun hiçte kolaya olmayacağını gösteriyor. Türkiye’ye yönelik olumsuz algı operasyonunun uluslararası kuruşlar ve Avrupa Birliği(AB) tarafından eşanlı olması tesadüf değil. Genç nüfus, hızla yükselen yaşam standartları, düşük borçluluk, Euro bölgesinin üzerinde büyüme Avrupa’yı korkutuyor. Yaş ortalaması 43 olan 340 milyon 19 Euro bölgesine karşın, 31 yaş ortalaması ile Türkiye tek başına 80 milyonluk ülke. Bu ülkelerin toplam milli geliri 11 trilyon dolara ulaşırken , Türkiye tek başına 850 milyon dolarlık bir ekonomiye sahip. Türkiye hane halkı borçluluk oranı yüzde 21 iken Euro bölgesinde bu oran yüzde 94’le ulaşmış durumda Son olarak geçtiğimiz Mart ayında Moody’s, Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “negatif”e indirdi, Ba1 olan kredi notunda ise değişiklik yapmadı. Moody’s takviminde olmayan bir kararı açıklayarak 16 Nisan öncesi yatırımcılara yönelik bir negatif bir Türkiye tablosunu sunmak için harekete geçti. Oysa ortak kanaat odur ki kredi kuruluşları 2007 küresel kriz ile birlikte kredilerini tükettiler. Esas mesele bu kuruluşların krizde büyük sorumlukları rağmen hiç kimsenin bu kuruluşlara hesap soramamış olmasıdır. Moody’s ve diğerlerinin geçmişte te Türkiye yönelik tutumları tartışma konusu oldu. Ancak hiçbir dönemde böylesine sistematik art niyetli bir tutum içinde olduklarına şahit olmamıştık. Bu kuruluşların açıkça Türkiye nefreti var. Onlar için Türki01ye son 14 yılı tahmin edilemeyecek şekilde her alanda büyüme örneği gösterdi. Türkiye kendi potansiyelini keşfederek, hiç olmadığı büyük bir sıçrama gösterdi. 2000 yılında 28 miyar dolar ihracatımız 143 milyar dolara, 273 milyar dolar olan büyüme 850 milyar dolara yükseldi. TL’nin uluslararası işlemlerde kullanılma oranı yüzde 0.1 iken bugün yüzde 1.4’e yükseldi.

Devamı Derin Ekonomi Nisan 2017 sayısında

Dikkat çekenler...