Trump ve bölünmüş bir G-20

Hamburg’daki G20 zirvesi bölünmüş bir zirveydi. ABD bir tarafta, 18 ülke ve Avrupa Birliği (AB) diğer taraftaydı. Resmi bölünmüşlük konusu birçok uzmana göre iklim değişikli- ğiydi, fakat bu daha büyük bir ayrımı sembolize ediyordu. Avustralyalı Televizyon Şirketi’nden Chris Uhlmann’ın etkileyici bir şekilde ifade ettiği “G20 G19 + 1’e dönüştü”, video anında viral oldu. ABD küresel liderlik rolünden çekilmiş ve görünen o ki dünyanın geri kalanı donakalmış, birlik olmuştu. Ama bu gerçekten iyi bir analiz mi? ABD Başkanı Trump’ın dış politikasını eleştirmek kolay bir iş. Çünkü Trump ilk bakışta gaf gibi duran birçok hamle yaptı. Aralarında Riyad ziyareti ve bölgedeki (örneğin Irak’taki) istikrarsızlığın ana sponsoru Suudi Arabistan etrafında inşa edilen Sünni terörizm karşıtı ittifak da bulunuyor. ABD’nin Paris Küresel Isınma Anlaşması’ndan çekilmesi de yine başka bir örnek. Liste uzun ama Beyaz Saray’ın “iklim değişikliği” sorunu ve uluslararası senaryodaki politik yan ürünlere karşı tutumunu anlamak istiyoruz. ABD Başkanı sözlerini çevirmesiyle ünlü. Aralarında bu konuda başkanlık zihniyetine açık bir anlam veren dönemeçleri de oldu. Trump’ın kısa cümleleri son derece etkili bazı sorunlara verilen naif birer cevap gibi duruyor. Bunlardan bir tanesi Çin’e stratejik meydan okumayla ilgiliydi: “Küresel ısınma Çinliler tarafından Çinliler için ABD imalatının rekabetçi gücünü zayıflatmak amacıyla icat edilmiştir” (6 Kasım 2012). Çok sayıda kurum ve otorite insan işi sera gazlarının küresel ısınmanın en önemli sebebi olduğu konusunda hemfikir olmasına rağmen söylemişti Trump bunu. Dünya Bankası gibi uluslararası kurumlar bile değişen iklim şartlarının hem çevreyi bunun yanında gıda üretimini, su ve enerjiye erişimi, doğal yaşam ortamlarını, deniz seviyelerini, sıcaklıkları ve daha fazlasını etkileyeceğini belirtti. Dahası iklim deği- şikliği ve yoksulluk içinden çıkılmaz bir şekilde bağlantılı ve bir nesilde yoksulluğu sonlandırabilir. Trump’ın cevabı ne oldu: “Dünya Bankası yoksulluğu ‘iklim değişikliği’ne bağlıyor ve biz de uluslararası organizasyonların neden verimsiz olduğunu merak ediyoruz.” Bu mod Birleşmiş Milletler gibi hesap sorulamayan para yiyici ve genelde demokratik olmayan ülkelerin etkisi altında olan uluslararası kurumların düşük veriminden mutsuz olan ABD vatandaşlarının büyük bir kısmı için mükemmel bir yanıt oldu.

Devamı Derin Ekonomi Ağustos 2017 sayısında …

Dikkat çekenler...