Şimdi ve her zaman ‘D.O.C.’ zamanı

Milletçe çok büyük travma atlattık. ‘Posttravmatik Stres Bozukluğu’ dönemini de dolu dolu yaşadık. Ancak milletçe bir hayli hızlı toparlandık ve işimize odaklanmaya başladık. Dünya son derece hızlı dönüyor. Değişim akıl almaz boyutta. Bu değişime ayak uyduramayanların ayakta duramayacağı bir rekabet ortamı içindeyiz. Ülke olarak hedeflerimiz var. Bütün bu hedeflere ulaşmamızı engellemeye çalışan ve bize dört bir koldan saldıranlar var. Bütün bu ahval ve şerâitte dahi odağımızı kaybetmememiz gerekiyor…
Özellikle 80 sonrası ortaya çıkan ve biraz da kuşak sorunundan kaynakladığı sanılan üç alanda üç eksikliğimiz var. Sevgili dostum Y. Mim. Müh. Mehmet Koçak’ın deyişiyle “Neşeli cahiliye devri” döneminden bize miras kalan üç eksiklik şöyle sıralanıyor:
1. Derinlik; 2. Odaklanma; 3. Ciddiyet.
DOC diye de özetleyebileceğimiz üç gereklilikten biri eksik kaldı mı, bu üç alandan zaferle çıkanlar karşısında rekabetçi avantajı kaybetmek işten bile değildir.
Bu üç alanı kollamak için sadece bakmak ya da izlemek yetmez; okumak da gerekir. Hele de okutmak…
Okumak ve yukarıdaki üçlü arasında dolaysız bir bağ vardır. Eşyayı (şeyleri) ve de çevrenizdeki insanları okuyamazsanız, hangi konuda ne kadar ciddi olacağınızı kestiremeyebilirsiniz; nereye ne kadar odaklanacağınızı bilemeyebilirsiniz ve nihayet nerede hangi derinliğe inmeniz gerektiğini de göremeyebilirsiniz…

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Eylül 2016 sayısında …

Dikkat çekenler...