Seçim sonrası Türkiye ekonomisi

2019 yılı yerel seçimleri hem Türkiye ve hem de dünyadaki müesses nizam açısından son 20 yıllık dönemden farklı neticeler arz etmiştir. Bu cihetle ekonomi üzerindeki etkileri de evvelki yerel seçimlerden farklı olacaktır. Ancak mevzular yerel seçimin neticesinden kaynaklanan yerel hizmet politikaları üzerinden olmayacaktır. Daha ziyade var olan egemenlik haklarımızı korumaktan kaynaklanan sorunlarımızın getirdiği güç düellosundaki durumumuzu etkileyen neticeler ortaya çıkması muhtemeldir. Zira Türkiye ekonomisi, halihazırda yaşadığı sorunları on yıllara sair cari açık kaynaklı yanlış ekonomik altyapısından yaşamakta olsa da bu düzene çomak sokan ABD ve kısmen AB ile yaşadığı sorunlardır. Bu sorunlar ise ekonomik temelden ziyade siyasidir. Bu çerçevede önümüzdeki dönem ekonomi üzerinde önemli etkiye sahip olacak iki ana etken bulunmaktadır. Bunlar S400 satın alımı, İran’a konulan petrol ambargosundan muafiyetimizin kalkması ihtimalidir. Her iki konuda da karşımızda ABD’yi bulacağız…
TEMEL BELİRLEYEN: S400
Türkiye’nin önünde duran en önemli dönemeç S400 füze sisteminin montajıdır. Temmuz ile Eylül ayları arasında teslimatı ve montajı planlanan rus menşeli sistemler NATO’nun sahibi konumunda olan ABD ile aramızın açılmasına sebep olacaktır. Ancak sorunun kaynağı ABD’nin görünürde ortaya koyduğu tez üzerine yani S400 sisteminin NATO sistemlerine uyumsuz olduğu değildir. Öyle olsa Nato üyesi Yunanistan’ın S300 füze sistemine sahip olması vaktince engellenmiş olmalıydı.
ABD NEDEN S400 İSTEMİYOR?
Öncelikle var olan konjonktürde ülkemize tehdit oluşturan bloğun ABD ve AB eksenli olduğu artık genel kabuldür. Hem komşularımızda sistematik istikrarsızlık yaratarak ve hem de İsrail için geniş ve güvenli egemenlik alanı oluşturarak Türkiye için tehdit alanı geliştirmektedirler. Bu noktada Ortadoğu’da nükleer bombaya sahip olan tek ülke İsrail’dir. Bilinen haliyle 50 civarı nükleer başlığa sahiptirler. Bu adette nükleer başlıkla Türkiye ve çevre ülkeleri ile hiç kara savaşına ihtiyaç duymadan baş edebilme imkanına ve özgüvenine sahiptirler. Şu an itibariyle onların bu tehtidine ne Türkiye ve ne de herhangi bir Ortadoğu ülkesinde engel teşkil edecek silah sistemi bulunmamaktadır. İşte bu noktada S400, İsrail füzelerinin ateşlendiği anda tespitini ve hava sahalarını terk ettiği andan itibaren imha etmemize olanak sağlayacaktır. Geriye kara savaşı kalacaktır ki böyle bir olasılıkta değil İsrail, müttefikleri bile Türkiye ile baş edemeyeceklerinin farkındalar. İşte bu nedenle Ortadoğu’da dengeleri değiştirebilecek S400 alımı dünyada tenkit edilmekte, Türkiye köşeye sıkıştırmak istenmektedir.

Devamı Derin Ekonomi Mayıs 2019 sayısında …

Dikkat çekenler...