Pandora’nın dosyaları

Paranın izini takip etmeliyiz, sözü ünlü İtalyan mafya karşıtı savcı Giovanni Falcone’ye ait. Falcone, kriminal faaliyetlerin bağlantılarını keşfetmek için para cennetleri, para aklama şebekeleri ve yasa dışı saklama alanlarını araştırmıştı. Spatola (Cosa Nostra patronu) davasında yenilikçi bir teknik kullanarak banka kayıtları üzerinden eroin trafiğinin izini sürmüştü. O zamanlar mafya ile mücadele etmek için politikadan gerekli yasaları çıkarmayı istemek ancak bir hayaldi. Peki bunun en son ortaya çıkan Panama Belgeleri ile bağlantısı ne?

Tüm yasadışı, suç ve terör örgütleri parasal ilişkilerinin gizli tutulmasını ister. İsviçre bankalarının gizli odaları, Lüksemburg merkezli şirketler ve geçmişte Panama, Virgin Adaları ve bugün ise Hong Kong’daki off-shore dükkanların hepsi vergi kaçırmak için mükemmel kaçış noktalarını ve narko-paraların aklanması ve her türlü yasadışı işin yönetilmesi için ideal yerler. Bunun bir başka etkisi ise tüm bu tip insanların, vergi kaçıranların, suçluların, yolsuzluğa bulaşmış politikacıların hepsinin aynı havuzda birleşmesini sağlamasıdır.

Falcone gibi kahraman hakimler mafya ile savaşmak için İtalyan hükümetinin savcıların paranın izini yurtdışında takip etmelerini sağlayacak yasalar çıkartması içinde mücadele verdiler. Bu sayede politikacılar çetelerin finansmanını sağlayan yasadışı bankacılığın takibatını sağlamak için kanunlar çıkardılar. Savcılar da bu yolla burunlarını politik sistemin yolsuzluklarına da sokabilecek imkana kavuştular. Kanunlar ancak bir dış baskı olduğunda yolsuzluğa bulaşmış siyasete karşı uygulanabilir. Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra, Avrupa’nın yolsuzluk karşısındaki tutumuyla aynı durumdur bu. İtalya’da “Mani Pulite” (Temiz Eller) adlı skandal soruşturma sayesinde eski politik sistemin neredeyse yüzde 60’ı tarihe kavuştu. Bu gelişme ABD’nin İsviçre bankacılık sistemine baskı yaparak gizli kayıtları İtalyan savcılara vermesini sağlayarak yaşandı. Bu içişlerine bir müdahale miydi? Hayır. İtalyan politikası derin bir şekilde yolsuzluğa batmış ve kendini reforme etme becerisini kaybetmişti. İşte bu yolsuzluğa batmış bir sistemin neden ekonomik gelişmeye imkan vermeyeceğinin ve ölümcül bir zehre dönüştüğünün kanıtıdır. Belki küçük ölçekli ekonomilerde işe yarayabilir.

Devamı Derin Ekonomi Mayıs Sayısında …

 

Dikkat çekenler...