Ah bu Osmanlılar; “bütün kötülüklerin altından Osmanlıların çıktığı” gibi tarihin ilk finansal kriz örneği sayılan Hollanda, lale krizinin (bazıları Tulip-mania derler) altında da onlar yatıyordu!
15. yüzyılda Latin Amerika’da kılıç ve mikroplar eliyle yapılan ve milyonlarca yerlinin hayatını kaybettiği müthiş katliamların ardından başlayan gümüş ve altın yağmasında, İspanyol hazine gemileri binlerce tonluk altını İspanya’ya “hazine filolarıyla” taşımaya başladı. Hollanda ve İngiliz korsanları (İngilizcede devletten bağımsız olanlara “bucanneer” ve devletten izinli olanlara “privateer” denirdi) bu gemilerden gözlerinin kestiğine saldırır ve çarpışmayı kazanırlarsa altınları kendi ülkelerine götürürlerdi. Ancak, İspanyol (ve Portekiz) merkantilizminin aksine Hollanda (ve sonrasında İngiltere) merkantilizmi daha üretim odaklıydı. Daha 13. yüzyılda İngilizler ham yünün Hollanda’ya ucuza ihraç edildiğine, Hollanda’da giyim ürünlerine dönüştürülerek İngiltere’ye ve diğer ülkelere satıldığını farketmişlerdi. Böylece Hollanda dışarıya bağımlı olduğu hammadeye yüksek katma değer ekleyerek bir ihracat ülkesi olmuştu. Öyle ki 17 yüzyılda Colbert, Flaman tekstil üreticilerini ‘ayartarak’ Fransa’ya göç ettirmiş ve Fransız tekstil sanayini bunlara kurdurtmuştu. 16. yüzyılda Hollandalılar Fluyt ismini verdikleri gemileri seri üretim teknikleriyle üreterek dünyanın en büyük deniz gücüne sahip olmuşlardı. Öyle ki, sonradan Rus Çarı Deli Petro Rusya’nın yerli gemi sanayini kurmak amacıyla Hollanda’da “staj” yapmıştı. Hollanda, evlenmeler sonucu İspanya’ya bağlansa da sonradan bir başarılı bir özgürlük savaşı vererek bağımsızlığını kazandı. Kısa sürede gemicilik ve tekstil gibi teknolojik kapasite oluşumuna finansal ve ticari kapasite oluşumunu da ekledi. İlk anonim şirketlerin kurulması sermaye birikimini güçlendirdi ve VNB gibi uluslararası tekelci ticaret şirketlerinin kurulmasını sağladı. İlk borsa ve büyük bankaların kurulması da bunun örneklerindendi. Hollanda’nın İspanya ile mücadelesi Osmanlı İmparatorluğu’nun dikkatini çekmiş olmalı. Osmanlılar ile ticaret yapabilme iznini almak için çok uğraştı Hollandalılar. Osmanlılar da küçük Hollanda’nın talebini geri çevirmedi ve onlara ticaret yapma (kapitulasyon) hakkı tanıdı. Böylece, Osmanlılar küçük Hollanda’ya destek verdiğini göstermiş ve Hollanda’nın ekonomik gelişimine de yardımcı olmuş oldu.
Devamı Derin Ekonomi Nisan 2017 sayısında