Musul deyip geçmemek lazım

Türkiye’nin yaklaşık 100 yıl önce terk etmek zorunda kaldığı topraklar arasında en değerlisi bana göre Musul. Çoğunlukla Kerkük ile birlikte andığımız kentin bugün yeniden büyük bir çekişme alanı olması, önemini anlamaya yetiyor… Büyük güçler 19. yüzyıldan beri Musul petrollerini denetim altına alma ve bu bölgede imtiyaz elde etme politikaları güdüyor. Burada yaşanan petrol çekişmesi durulmuyor, aksine kızışıyor. Petrol ve gaz gibi enerji kaynakları her ülkenin ekonomisi için bel kemiği niteliğinde. Ancak bazı ülkeler için bu emtia daha çok şey ifade ediyor.
Ham petrol fiyatlarının dünya piyasalarında 120 dolarlardan 50-60 dolara kadar gerilemesi, geliri petrole dayalı olan ülkeleri sarstı. Şu anda 52 dolar seviyesinde bulunan fiyatın böyle devam etmesi, petrodolarları tüketmekten başka bir mahareti olmayan birçok ülkeyi mali krizin eşiğine getirdi. Örnek mi? Fazla uzağa gitmeye gerek yok; Irak ve Rusya… Hem Bağdat yönetimi hem de Kuzey Irak Bölgesel hükümeti, petrol gelirlerinin düşmesi ve düzensiz seyretmesi nedeniyle memurlara maaş ödeyemez duruma düştü. Bu sıkıntı Rusya’da ise büyük bir resesyon ile etkisini gösterdi. Petrol gelirlerinin düşmesi nedeniyle Rusya ekonomisi toparlanmakta güçlük çekiyor.
OPEC’in en önemli ülkelerinden olan Irak, küresel ihtiyacın karşılanmasına katkı veren ana petrol üreticilerinden biri. Petrol ve doğalgaz rezervleri anlamında Irak için sınırlar gökyüzü adeta… Çünkü petrol ve gaz dendiğinde dünyada Irak gibi pek az ülke akla gelir. 150 milyar varillik petrol rezerviyle beşinci zengin ülke burası. Irak’ta üretim petrol maliyetleri de çok düşük. Kerkük petrollerinin yüzeye yakın olması petrol çıkarma faaliyetlerinin öncelikle buraya yoğunlaştırmış.
Ekonomik ve siyasi çalkantıların eksik olmadığı Irak, açıklarını daha çok petrol arzıyla kapatmaya çalışıyor. Irak geçen yıl, 1979 yılındaki günlük 3,8 milyon varillik zirve üretiminin ardından ilk defa yıllık petrol üretimini yüzde 23 yükseltti. Bu yüksek arz yanlısı tutum, fiyatların 50 dolar/varil altına sarkmasıyla yaşanan paniğin bir işareti. Ülkedeki karışıklık ve mali darboğaz bu yüksek arz trendinin devam edeceğini gösteriyor. Sadece Kuzey Irak’ta petrol üretiminin, 2019 itibarıyla günde 5 milyon varile çıkarılması planlanıyor. Şu anda Irak’ın petrol üretiminin yüzde 70’i Basra’dan.
Irak, doğal gaz zengini de bir ülke. Kuzey Irak’ta tahmin edilen doğalgaz rezerv miktarı 3,2 trilyon metreküp. Yani Türkiye’nin 300 yıllık gaz ihtiyacını karşılayabilecek bir büyüklükten bahsediyoruz. Bu nedenle Irak’taki petrol ve doğalgaz kaynaklarının geleceği üzerinden yürüyen kavga büyük. Bölgemizi üçüncü bir dünya savaşına zorlayan gelişmeler, Musul ve Kerkük’teki kaynaklara kimin hâkim olacağıyla ilgili. Irak’ta son bir ayda yaşananlar sadece Irak’ı ve komşularını değil, dünya enerji pazarlarını ve bu alanda faaliyet gösteren firmaları yakından ilgilendiriyor.

Devamı Derin Ekonomi Kasım 2016 sayısında …

Dikkat çekenler...