Kovid-19 sonrası değişimin maliyeti yüksek, süreç uzun olacak

Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının ne zaman biteceğine dair elimiz de kesin bir tarih yok. Ancak salgının sosyal, ekonomik ve siyasi etkileri üzerinde tartışmalar devam edeceğiz. Salgın sonrası yeni dünya düzenin üç anahtar kelimesi;
izolasyon, ulus devlet ve sosyal mesafe. Ülkelerin kendi kendine yetebilmesi için tarım, enerji, hayvancılık, sağlık ve eğitim alanlarında daha fazla yatırıma ihtiyaç duyulacak. Bu alanlarda devletin kontrolü ve sahipliği daha da artabilir.

Gıda ve sağlık sektörü ulusal güvenliğin stratejik parçasıdır. Salgın dönemde tüketici ve reel kesiminde büyük güven kaybı var. Eski güvenin tekrar kazanılması zaman alacaktır. Hane halkının birçok mal ve hizmette tüketim talebini ertelemiş olması, geçmiş krizlerden farklı olarak ertelenen talebin harcamaya dönüşmesinin kolay olmayacağını gösteriyor. Başta otel ve
konaklama, havacılık, markalı ürünlere talebin toparlanması uzun zaman alacak. Küresel ekonomide salgınla başlayan ve devam edecek olan işten çıkarmalar tüketim iştahını azaltacak en önemli sorun. Öte yandan süreçten bağımsız olarak gelir düzeyi yüksek hane halkının harcama konusundan iştahının kapatan temel konu hijyen ve sağlık. Seyahat, konaklama, eğlence
ve dışarda yemek konusunda sağlık açısından üst standartlar arayacaktır. Böyle bir durum işletmeler açısından daha fazla yatırım ve maliyet anlamına geliyor. Gayrimenkul ve otomotiv piyasası açısından ise çok farklı bir tablo var. Evde zaman geçirme süresinin uzaması ve zorunluluk haline gelmesinin konut sahipliğinin önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Metropollerde yoğunlaşan yüksek katlı konutlara olan talebin özellikle kentlerin yeni gelişen az katlı ve müstakil yaşam
alanlarına talebi artırması beklenebilir. Bugüne kadar ulaşım, kent merkezinde yaşamanın getirdiği kolaylıklar yerine şehir merkezinden daha uzak ama sağlık açısından daha güvenli konutlar tercih edilecektir. Böyle bir gelişmenin konut fiyatlarına olan etkisi çok farklı olacaktır. Şehir merkezindeki konut her zaman değerlidir, kavramı değişebilir. Böyle bir gelişme otomobil
sahipliğini de etkileyecektir. Toplu taşıma araçlarının kullanmanın getirdiği riskler, ev ve iş yeri arasındaki ulaşım mesafesinin uzaması otomobil sahipliğini ve otomobil talebini artıracaktır. Otomobil sektörünün yaşadığı zor sürece rağmen toparlanma süreci daha hızlı olmasını sağlayacaktır.

Devamı Z Raporu Mayıs 2020 sayısında…

Dikkat çekenler...