Bilindiği gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde seçim yapıldı ve bağımsız iki devletli yapıyı savunan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de desteğini alan Ersin Tatar Cumhurbaşkanı seçildi.

46 yıldır izolasyon altındaki bir devletin ayakta durma mücadelesidir KKTC’nin hikayesi. Bir taraftan Türk toplumunu tamamen azınlık konumuna taşıyıp yönetim gücünü elinde bulundurmak isteyen AB üyesi Rum yönetimi, diğer taraftan bütün izolasyonları rağmen sadece Türkiye’nin desteği ile ayakta durmaya çalışan Kıbrıs Türk halkının paylaşamadığı stratejik bir adadan bahsediyoruz…

Çok kereler iki toplum anlaşma için masaya oturdu ama her seferinde Rum kesiminin şımarıklığı ve daha çok toprak ve haklar elde edilmesi, güdümleri altında bir yönetim istemeleri özgürlük savaşı veren bir devletin kabul etmesi mümkün olmayan talepler bugünkü tablonun en genel saikleri.

Şu anda uluslararası toplumun kabul ettiği resmi kayıtlarda Kıbrıs’ın tek bir yönetimmiş (devlet) gibi tescili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni işgalci devlet konumuna indirgemektedir.

Bu ağır iç ve dış baskı Kuzey Kıbrıs Türk halkına ciddi bir ekonomik ve politik yük getirmiştir. Bunu gören Türkiye Cumhuriyeti Devleti her yıl bütçesinden önemli bir kaynağı Kıbrıs halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak ve kronikleşen bütçe açıklarını finanse etmek için transfer yapmaktadır.

Devamı Z Raporu Kasım 2020 sayısında …