Katar’ı çökertme planı

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ın 5 Haziran 2017 Pazartesi sabahı, KATAR’a yönelik diplomatik ilişkileri kesme, kara-hava-deniz ablukası uygulama, ticareti durdurma, Katar vatandaşlarını sınır dışı etme kararı, İslam dünyasına bir mübarek Ramazan ayını daha zehir etti. Ümmet bilinci içinde Müminlerin kardeş olmasını emreden yüce bir dinin mensupları olan ülkeler, maalesef yine bölünme, ihtilaf sürecine girdiler. Beş altı tane daha küçük ülkelerin bu ambargo kararına uymasına karşın, Türkiye, Pakistan, Fas ve İran’ın cesurca ve ümmet kardeşliğine yakışır bir tavırla “bu karar yanlıştır, ambargoyu kaldırın, biz Katar’ın yanındayız” mesajı vermeleri tutarlı ve yerinde olmuştur. Ayrıca Körfez’de Kuveyt ve Umman da ambargo kararına uymayıp arabulmaya çalışıyorlar. ABD Başkanı Trump’ın twitlerine bakılacak olursa, diplomatik ve ticari ambargo ile Katar’ı boyun eğdirme kararının arkasında yine ABD ve İsrail’in menfaatleri yer alıyor

Daha 3 hafta önce Suudi Arabistan’a giden Trump’ın bu ziyareti, Suudi Arabistan ve BAE’nin Katar’ı çökertme planını cesaretlendirdiği anlaşılıyor. Terör örgütleriyle açıktan işbirliği yapan hegemonik batı düzenine karşı duran, itiraz eden her kişi ve kuruluşa yapıldığı gibi, ABD destekli bu Körfez’in çökertme planının gerekçesi, Katar’ın Hamas ve İhvan gibi milli ve demokratik siyaset yapan kuruluşlara verdiği desteğin teröre destek gibi gösterilmesi. Gerçekte ise Körfez’deki Krallıklar, emirlikler, Mısır’daki darbeciler, halktan, demokrasiden, özgür seçimlerden hep korka gelmişlerdir. O yüzden İhvan ve Hamas gibi demokratik ve çoğulcu siyasi yapılar yerine, kanlı darbecileri, İsrail zulmünü alkışlamışlar ve desteklemişlerdir. 1995 yılından bu yana bugünkü Emir’in babası Hamad zamanında Katar’ın başarılı bir yönetim göstermesi, LNG alanında dünya ihracat 1.si ve üretim 2.si olması, böylece küresel enerji rekabetinde önemli bir oyuncu haline gelmesi, Katar’ın Körfez’in en müreffeh ülkesi olması, İslam ülkeleri ve bölge ülkelerindeki ihtilaflarda başarılı diplomasi uygulamaları, Katar’ın EL Cezire ile 1996’dan beri dünya gündemine oturması, FİFA-2022 Dünya Kupasına ev sahipliği yapacak olması, Körfez’de BAE başta olmak üzere Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır’ı çokça rahatsız etmekte

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Temmuz 2017 sayısında….

Dikkat çekenler...