Kamuda tasarruf kültürünü oturtmamız gerekiyor

Osmanlı İmparatorluğu 1854 Kırım Savaşı sayesinde dış borçlanmayı “öğrendi”. Bugünkü derecelendirme kuruluşlarının yokluğunda, Ruslara karşı Osmanlı’nın müttefiki olan Fransa’dan (ve sonra İngiltere’den), Maliye Bakanlığı’ndan gelen memurlar bir değerlendirme yazısıyla Avrupa’ya bono ihracının temelini oluşturdular. Bu uzmanlara göre Osmanlı İmparatorluğu’nun “borç ödeme kapasitesi muazzamdı”.
Avrupa’dan borçlanmayı öğrenen Osmanlı, Avrupa güçlerinin tarafında/desteğinde girdiği zorlu savaşları bu sayede kolayca finanse etti. Ancak kısa sürede bütçe dengesi bozuldu. 1875’de, ilk iflasın ardından gelen yabancı uzmanlara göre “Osmanlı İmparatorluğu gerçekten muazzam gelir kaynaklarına sahip bir ülke idi. Ancak, alınan borçlar “ekonomik kalkınma” yerine savaş ve “üretken olmayan alanlara” harcanmış ve iflas kaçınılmaz hale gelmişti.” Bunun ardından, Düyun u Umumiye İdaresinin kurulmasıyla Osmanlı sadece borçlarının değil gelirlerinin de idaresini müttefiki olan aynı yabancı ülkelere bıraktı ve hükümranlığını büyük ölçüde kaybetmiş oldu.
Gelelim daha yakın tarihlere. Ankara’da “Eskişehir yolu” tabir edilen caddenin eski lakabı “Türkiye’nin enflasyon tarihi” idi. 1980 ve 1990’larda Ankara’yı batıya açan bu büyük caddenin iki tarafında Bakanlıklar semtinden Orta Doğu Üniversitesi kampüsüne kadar uzanan kısımda yeni ve görkemli kamu binaları inşa edilmişti. Oysa o dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesi büyük açıklar veriyor ve kamu borcu hızla atıyordu. Bu yüzden, 1990’lı yıllarda Türk ekonomisi türlü ekonomik krizlerle karşı karşıya kaldı; kamu borcu nihayet ödenemez hale geldi.
Öyle ki, büyük krizin yaşandığı 2001 yılında vergi gelirleri ancak borç faizini karşılayabilir hale geldi; yani borcun anaparası, memur maaşları, sağlık, eğitim, savunma harcamaları gibi en temel kalemler yeni borç alarak veya para basarak karşılanabildi. Enflasyon fırladı. Bankalar battı. Borcun finanse edilmesi için basılan paranın enflasyonu azdırmasına makro iktisatçılar “maliye baskınlığı” adını verdiler. Yanlış harcama politikaları ve sağlıksız bütçe yapısı sebebiyle para politikasının esir alınması ve yüksek enflasyon üretilmesi.

Devamı Derin Ekonomi Ekim 2017 sayısında …

Dikkat çekenler...