İlk çeyrekte dünya

aziran ayında açıklanan 2017 ilk çeyrek büyüme verisi, Türkiye ekonomisinin yıllık bazda yüzde 5 oranında iyi bir tempo sergilediğini gösterdi. Bu veri, bir yandan yavaşlamış performansımızda bir kuvvetlenme anlamına gelirken, diğer yandan da dünya ortalamasını sollayan bir hız niteliğinde oldu. Aslına bakarsanız küresel ekonomi de, bu yıl büyüme anlamında bir parça ümitli. Ne zamandır beklenen konjonktürel toparlanmanın sesleri, nihayet geliyor gibi… Bu doğrultuda yılsonunda varabilecek nokta ise, projeksiyonlara göre aşağı yukarı yüzde 3,5 civarında bir gelişim olarak gözüküyor. Bu bağlamda riskler elbette her zamanki gibi mevcudiyetini korurken, hızlanma beklentilerinin arka planında, gerek gelişen gerekse gelişmiş bazı ekonomilerdeki iyileşme potansiyeli rol oynuyor.
İşte ilgili projeksiyonlar bir yandan güncellenirken, diğer yandan da işin bir parçası olan 1. çeyrek rakamları açıklandı bile. O halde bizim yüzde 5 büyüdüğümüz söz konusu dönemde dünyada neler olup bitmiş diye etraflıca bir bakmakta fayda var.

Bu amaç doğrultusunda GSYH verilerini incelediğimizde, grafikte de görüldüğü üzere gelişmiş ekonomilerin batı kanadında mütevazı performansın sürdüğü göze çarpıyor. ABD ve İngiltere ekonomileri yılın ilk çeyreğinde yüzde 2 oranında büyüme kaydederken, Kanada’da ise bir ivmelenme dikkat çekiyor. Euro Bölgesi genelinde ise hafif bir canlanma eşliğinde yüzde 1,9’luk bir tempo var. Bununla birlikte, Avrupa’da birbirinden farklı profillere rastladığımız da malum. Örneğin; İspanya ve Hollanda yüzde 3 ve üzeri büyümelere imza atarken, Almanya, İtalya ve Fransa gibi birtakım ülkelerdeki gelişim hızı halen yüzde 2’nin altında seyrediyor. Bu noktada, dünyanın en büyük 20 ekonomisi dâhilinde hazırladığım grafikte yer almayan bazı Doğu Avrupa ekonomilerinde, yüzde 4 ve üzerinde hoş GSYH artışları kaydedildiğini eklemekte fayda var. Yüksek gelirlilerin doğu kanadında yer alan Japonya ise aynı dönemde yüzde 1,3’lük bir hız ile düşük büyümesini sürdürürken, Avustralya’nın yavaşladığı gözleniyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi temmuz 2017 sayısında…..

Dikkat çekenler...