Petrol fiyatlarının düştüğü, hem OPEC hem de OPEC dışı ülkelerin üretim kesintilerinin uzadığı, ABD kaya petrolü üretiminin yükseldiği şu dönemde kimse hızla yaklaşan petrol arzı açığına yeterli dikkati vermiyor.
Petrol fiyatlarının son zamanlarda dip yapmasına rağmen sektör uzmanları 2020 itibariyle bir arz açığının oluşmasını ve fiyatların yükseleceğini öngörüyor. Bu büyük ölçüde sektörde petrol yatırımı kuraklığı yaşanıyor olmasından ve bu kuraklığın üç yıl ard arda fiyatları düşürmüş olmasından – ki petrol sektöründe daha önce görülmemiş bir istatistiktir bu – kaynaklanıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından bu yıl hazırlanan bir rapor, petrol yatırımlarının önümüzdeki beş sene boyunca duraksamaya devam ettiği takdirde 2020 yılında küresel petrol talebi artmaya devam ettiği için fiyatlarda ciddi bir artış olacağını öngörüyor.
ABD’li ileri gelen IHS danışmanlarına göre petrol arama ve keşif faliyetlerine yapılan küresel yatırımların 2014-2020 yılları arasında daha önce öngörülenden daha düşük bir seviyede, 1.8 trilyon dolar olması bekleniyor.
Ayrıca küresel petrol talebinde öngörülen 1.31 milyon varil/günlük (mbd) artış ve IEA tahminlerine göre küresel petrol üretiminde yaşanacak yıllık yüzde 5 veya 4.8 mbd düşüş sebebiyle 2020 yılında günde 15 milyon varil yeni petrol arzına ihtiyaç duyulabilir. Bu rakam da hemen hemen OPEC’in Suudi Arabistan’dan sonra ikinci büyük petrol üreticisi olan Irak’ın bugünkü petrol üretimine denk geliyor.
Petrol ve doğalgaz talebinde öngörülen bu ciddi artışın en önemli nedenlerinden biri hızla artan dünya nüfusu ve mega şehirlere duyulan acil ihtiyaç. ABD petrol devi ExxonMobil 2017 “Enerji Görünümü: 2040’a Bakış” raporunda 25 yıl önce 10 milyondan fazla nüfusa sahip olmakla övünen sadece 10 kentsel alan olduğuna dikkat çekiyor. Şu an dünya genelinde bu ‘mega şehirlerden’ 37’den fazla var. Bu mega şehirlerin başında Japonya’nın neredeyse 38 milyon insanın yaşadığı Tokyo-Yokohama metropolü geliyor. Bu rakam Kanada’nın toplam nüfusundan üç milyon fazla. Birleşmiş Milletler 2040 itibariyle dünya nüfusunun neredeyse yüzde 65’inin şehirlerde yaşayacağını öngörüyor.
ExxonMobil küresel ana enerji talebinin bugünden 2040 yılına kadar yüzde 25 artacağını öngörürken, IEA “Dünya Enerji Görünümü 2016” raporunda aynı dönemde talep artışının yüzde 30 olacağını tahmin ediyor.
Dünya genelinde petrol arz ve talep piyasaları dengelenmeye yakın ve 2017’nin ikinci yarısında bu dengelenme yaşanacak. Ham petrol arzı cephesinde ABD kaya petrolü üretimi 2015’te 4.9 mbd ile zirve yaptı ve o zamandan bu yana 1.1 mbd’den fazla düşüş yaşayarak 2017’de kaya petrolü rezervlerindeki yüzde 70-90’lık ciddi düşüşe bağlı olarak 3.8 mbd’ye geriledi. Dahası, sondaj maliyetleri de artmaya başladı ve daha fazla petrol kulesi inşa ederek kolayca sağlanabilecek arz artışında da bir sorun var gibi görünüyor.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Temmuz 2017 sayısında…..