Enerji tahminleri

2017’de yaptığım analizler yılın başında Türkiye-Rusya-İran jeopolitik üçgeni, yıl içinde de Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP), TürkAkım boru hattı ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler gibi enerji meseleleri olmak üzere iki genel konuya odak­landı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un son zamanlarda dile getirdiği Hazar Denizi’ne kıyısı olan beş devletin 2018’in ilk yarısında denizin statüsü üzerine bir Hazar Konvansiyonu imzalayacağı konu­sunun tartışılmaya gerek duymasından dolayı, bu yılın son köşe yazı­sında enerji meselelerini ele alacağım.

Evvela 2017’nin nasıl geçtiğine bakalım. Geçen yıl, Doğu Akdeniz’deki enerji haberleriyle ve dikkat çekici gelişmelerle doluy­ken, Kıbrıs sorununa dair çözüm umutları ada çevresindeki suları öne çıkaran en önemli gelişme oldu.

Nisan ayında Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve İtalya enerji bakanları, (Girit üzerinden Kıbrıs’tan Yunanistan’a ulaşması öngörülen) EastMed ve (İsrail’den İtalya’ya ulaşması öngörülen) CrossMed doğal gaz boru hattı projelerine verdikleri desteği teyit eden bir bildirge imzaladı­lar. Ancak, bu projelerin ticari fizibilitesine dair sorular başından beri sorulurken, Kıbrıs’ın statüsü üzerine yapılan müzakerelerin başarısız­lığı da projelerin gerçekleştirmesini zorlaştırmaktan başka bir şeye hizmet etmiyor.

Bu tartışmalarla aynı anda, ancak onlardan bağımsız olarak, 2017’de Türk ve İsrail hükümetlerinden birçok temsilci, İsrail açıkla­rındaki doğal gazın doğrudan Türkiye’ye akıtılması ihtimaline ilişkin birbiriyle uyumlu açıklamalar yaptılar. Ancak Türkiye enerji bakanı­nın bu gibi konuları görüşmek için İsrail’e yapması beklenen ziyaret gerçekleşmedi. Sonuç olarak görünen o ki, (belki de ticari olamaya­cak kadar pahalıya mal olacak) bu proje de akamete uğradı.

Şu anda aynı şeyler Mısır açıklarındaki Zohr doğal gaz sahası hakkında da söyleniyor. Öyle ki, bu sahadaki doğal gazın Mısır’ın iç talebini karşıladıktan sonra, Avrupa’ya sevk edilmek üzere sıvılaştı­rılabileceği ya da bir şekilde Türkiye’ye gönderilebileceği dile getirili­yor. Ancak maliyet sorunu bu projenin de gerçekleştirilmesi ihtima­lini zayıflatıyor.

Geçtiğimiz ay, TürkAkım boru hattının ikinci etabının neden inşa edilemeyeceğini anlattım. Bu hat nihai olarak Türkiye’den zira Avrupa’ya doğal gaz iletecek olmasına rağmen, Türkiye’nin Rus doğal gazına olan yüksek bağımlılığını daha da artırmadan, yükselen doğal gaz talebini nasıl karşılayacağı sorusu hayati önem taşımaktadır.

Bilindiği gibi, 2020 yılında devreye girecek olan TANAP boru hattı Azerbaycan’ın Şah Deniz 2 sahasından çıkarılacak doğal gazı taşı­yacak. Bu boru hattının taşıyacağı yıllık 16.6 milyar metreküp doğal gazın 6.6 milyar metreküpü Türkiye’ye, geri kalan kısmı da Avrupa’ya ihraç edilecek.

Devamı Derin Ekonomi Ocak 2018 sayısında …

Dikkat çekenler...