Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil: Dünya havacılık endüstrisine yön veriyoruz

YARIM ASIRDIR TÜRKİYE’NİN SAVUNMA SANAYİİNE ÖNCÜLÜK EDEN TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİİ (TUSAŞ), SAVUNMA SANAYİİ BAŞKANLIĞI LİDERLİĞİNDE GELİŞTİRDİĞİ ÜRÜNLERLE KÜRESEL SAVUNMA VE HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN EN ÖNEMLİ AKTÖRLERİNDEN BİRİ HALİNE GELDİ. GELİŞTİRDİĞİ MİLLİ MUHARİP UÇAK, HÜRKUŞ, HÜRJET, ATAK 2 GİBİ PROJELERLE TÜRK BAYRAĞINI PEK ÇOK ÜLKENİN SEMALARINDA DALGALANDIRAN TUSAŞ’IN GENEL MÜDÜRÜ PROF. DR. TEMEL KOTİL, ‘‘DÜNYA HAVACILIK ENDÜSTRİSİNE YÖN VERİYORUZ’’ DİYOR.

NİRAN YAŞAR

Türkiye yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80’lere ulaştırdığı savunma ve havacılık sanayide başarılı ürünlerle küresel rekabetin en önemli oyuncularından biri haline geldi. Türkiye’yi dünya rekabetinde üst sıralara taşıyan TUSAŞ, HÜRKUŞ, HÜRJET, ATAK 2 ve GÖKBEY gibi ürünleriyle Türk bayrağını gökyüzünde dalgalandırıyor. Savunma ve havacılık sektörünün yakından takip ettiği ve en büyük 100 şirketin açıklandığı ‘Defense News Top 100’de yer alan TUSAŞ, son 5 yılda sayısız ödüle imza attı. Geliştirdiği özgün ürünlerle dünyada adından söz ettiren TUSAŞ, aynı zamanda dünyanın önde gelen şirketlerinin en büyük tedarikçilerinden biri konumunda. TUSAŞ’ın son projelerini konuştuğumuz TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, havacılığın tüm sektörlerinde dünyadaki ilk birkaç ülke arasında Türk bayrağını dalgalandırmayı hedeflediklerini söylüyor.

“TÜRKİYE YARININ TEKNOLOJİLERİYLE UYUMLU ÇALIŞMALAR YAPIYOR”

Türkiye’nin savunma sanayide geldiği noktayı nasıl yorumluyorsunuz?

Savunma sanayii ileri teknoloji gerektiren disiplinler arası bir endüstri alanını ifade ediyor. Ülkelerin bu alanda platform veya ürün geliştirebilmesi için tecrübeye sahip olması lazım. Türkiye uzun yıllardır bulunduğu jeopolitik önem sebebiyle kendini bu alanda çok geliştirdi. Silahtan askeri kara araçlarına, uydu ve haberleşme sistemlerinden elektronik harbe, hava araçlarından simülatör teknolojilerine, gemi inşasından yazılıma çok geniş bir yelpazede ürünler ve platformlar geliştiriyor. Bu denli geniş yelpazede tek elden ürün geliştirebilen ülke sayısı çok az durumda. Ülkemiz, Cumhurbaşkanımızın yüksek vizyonu liderliğinde ve Savunma Sanayii Başkanlığımızın koordinasyonunda gerçekleştirilen projelerle bu ekosistemi daha da ileri seviyeye taşımak için çalışmalarına kararlı bir şekilde devam ediyor. Projeler şekillenirken bugünün değil, yarının teknikleri ve teknolojileri ile uyumlu çalışmalar gerçekleştiriliyor. Sadece ürün geliştirmekten ziyade teknolojinin Ar-Ge’sine yönelik yatırımların bu gelişimde rolü çok fazla. Bir de yerlileştirme ve millileştirme çalışmaları var tabii. Bu konuda da mühendislerimiz teknolojilerin millileştirilmesi için yoğun çaba sergiliyorlar. Bazen bu ürünleri yerli sanayii eli ile millileştiriyoruz. Bu da savunma sanayiinin gelişimine azami katkı sunuyor.

“TEST VERİLERİNİN ÜLKEMİZDE KALMASINI HEDEFLİYORUZ”

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin envanterine kattığı yeni teknolojiler neler?

Şirketimiz 1973 yılında kapılarını havacılık teknolojilerine aralayan ülkemizin bu alandaki en büyük girişimidir. Türkiye’nin ilk özgün tasarımdan, üretimine ve satışına tüm hakları ile ülkemize ait hava ve uzay platformlarını geliştiren şirketimiz, bu alanda öncü vasfının yanına bir okul gibi çalışmalar gerçekleştiriyor. Ülkemize kazandırdığımız platformlar, havacılık teknolojileri alanında dünya ile rekabet edebilecek düzeyde gelişmiş platformlar. Türkiye’nin ilk eğitim uçağını, ilk jet eğitim uçağını, 5’inci nesil muharebe uçağını, 50 saat havada kalabilen insansız hava araçlarını, taarruzdan genel maksat helikopterlerine çeşitli büyüklükte helikopter projelerini, yeni nesil haberleşme uydularını, elektrikli uyduları üreten şirketimiz, ülkemizin havacılık ve uzay kabiliyetlerinin ve bu alandaki insan kaynağının gelişimine azami katkı sağladı. Diğer taraftan veri güvenliliğinin ve gizliliğinin dünya genelinde en üst düzeyde konuşulduğu bugünlerde, test verilerinin de ülkemizde kalmasını hedefleyerek test faaliyetleri gerçekleştireceğimiz alanları kendi bünyemizde kuruyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ikinci büyük Rüzgar Tüneli Test Tesisi’ni, Yıldırım Çarpma Testi Tesisi’ni, dünyanın ilk 5’inde yer alacak Radar Kesit Alanı Test Tesisi’ni inşa ediyoruz. Ayrıca, Kuş Çarpma Test Tesisi’ni, HÜRJET Iron Bird Tesisi’ni, HÜRJET Yakıt Test Tesisi’ni, platformlarımız için Tam Boy Statik Testi süreçlerini yürüttüğümüz tesisleri, Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Tesisi’ni tamamladık ve test süreçlerimiz devam ediyor. Zaman ve mali açıdan avantaj sağlayacak olan bu tesisler, yerli ve milli imkânlarla geliştirilmiş oldu. Böylelikle elde edilecek olan test verileri ile havacılık ve uzay platformlarının tasarım verilerinin ülkemizde kalması sağlanacak.

“2023 HAVACILIKTA ÖNEMLİ KİLOMETRE TAŞI OLACAK”

Üzerinde çalışılan projeler neler? Bu projelerle ilgili son durum nedir?

2023 yılı Cumhuriyetimizin 100’üncü ve şirketimizin 50’nci yılı olurken, diğer taraftan ülkemiz için havacılık alanında kilometre taşı niteliğindeki önemli projeleri gökyüzü ile buluşturacağımız bir yıl olacak. Bu kapsamda baktığımız zaman, HÜRJET’imiz montaj hattında ilk uçuş için gün sayıyor, dünyanın sayılı teknolojilerinden 5’inci nesil savaş uçağımız Milli Muharip Uçak (MMU) ilk prototipi ile dünya sahnesine çıkacağı tarihe hazırlanıyor, ATAK 2 için üretim çalışmalarımız hızla devam ediyor. Diğer taraftan uçak grubumuzda HÜRJET ve MMU’nun yanı sıra HÜRKUŞ’umuzu Nijer ve Çad’a uğurlamak için üretim çalışmalarımıza devam ediyoruz. Helikopter grubumuzda ise ATAK 2 çalışmamızın yanında T625 GÖKBEY’imizin seri üretim aşamaları ile test ve sertifikasyon süreçleri de devam ediyor. T70 Genel Maksat Helikopterimizin geliştirme ve üretim faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. T129 ATAK Taarruz Helikopterimizin yeni teslimatları için üretim faaliyetlerimize devam ediyoruz. 10 Ton sınıfı Genel Maksat Helikopteri için de çalışmalar yapıyoruz. İHA grubumuzda ses üstü Süpersonik İHA çalışmamız devam ediyor. AKSUNGUR’umuza Sonobuoy dediğimiz akustik dinleme yeteneği kazandırma çalışmamızı sürdürüyoruz. ANKA için üretim ve teslimatlarımıza devam ediyoruz. Uzay alanında GÖKTÜRK 1 ve GÖKTÜRK 2 devletimizin uzaydaki gözü olmaya devam ediyor. GÖKTÜRK 1’in görev süresinin dolmasına mukabil yerini alacak GÖKTÜRK Y için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni nesil gözlem uydusu GÖKTÜRK 3 Sentetik Açıklı Radar (SAR) Yer Gözlem ve Keşif Uydu Sistemi için çalışmalarımız var. Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde TÜRKSAT 6A için entegrasyon ve test faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yapısal alanda AIRBUS ve BOEING başta olmak üzere birçok havacılık devi için yıllık 500 milyon dolara yakın hava yapısalları kapsamında kritik bileşenlerin üretim ve teslimatını gerçekleştiriyoruz.

Devamı Z Raporu Dergisi Kasım 2022 sayısında…

Dikkat çekenler...