Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’nın ilk gündemi: Harcama kalitesi

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçiş süreci yurtiçi ve dışındaki zor gelişmelerle aynı zaman rastladı. Yurt dışında siyasi ve ekonomik belirsizlikler (Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, bunlar arasındaki ticaret savaşları, dolar endeksindeki yükselme, Donald Trump’ın bu ve diğer konulardaki demeç ve twitleri, Almanya’daki hükümet krizi gibi) devam ederken yurt içinde de dolardaki hareketlenme, derecelendirme şirketlerinin notlarındaki düşüşler, yükselen cari denge gibi menfi haberler de geliyor. Yeni Maliye ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’ın ilk demeçleri ekonomiye istikrar ve güven sağlamayı amaçladı. Albayrak OVP’nin yenileceği, Merkez Bankası bağımsızlığının güçlendirileceğini dillendirdi. Ancak piyasalar, özellikle Merkez Bankası’nın Temmuz sonundaki toplantısında faiz artırmama kararından sonra tekrar hareketlendi. Yeni kabinedeki ekonomi yönetiminin karşı karşıya kaldığı makroekonomik meydan okumalara en önemli cevap mali dengenin sağlamlaştırılması ve bankacılık sektörünün güçlendirilmesinden geçiyor. Birincisinden başlayalım. Yeni kabinenin güçlü disipline dayalı bir mali program OVP kapsamında açıklaması piyasaları sakinleştirmede faydalı olacaktır. Bunun iki yolu var: önümüzdeki 3 yıllık bir perspektifte gelirleri artırıcı ve/veya harcamaları kısıcı tedbirlerin belirlenmesi ve uygulamaya konulması. Gelirler tarafında büyümeye set vurmamak için vergi bazlı tedbirler uygun olmaz. Nitekim önceki hükümet de, imar affı, bedelli askerlik veya özelleştirme gibi bir kerelik gelirlere başvurmuştu. Bunların hiç birisi pastayı büyüten önlemler olmasa da en azından pastayı küçültmediği için başvurulabilecek fikirler.Ancak daha önemlisi harcamaların kısılması.

Devamı Derin Ekonomi Ağustos 2018 sayısında …

Dikkat çekenler...