Dünya savaşı Ortadoğu’da değil Pasifik’te patlayacak

Dünyanın bütün savaşları, krizleri, buhranları Ortadoğu’da mı yaşanacak? Daha doğrusu, Atlas Okyanusunun kıyılarından Pasifik kıyılarına uzanan, yeryüzünün ana eksenini oluşturan, deniz ve kara ticaret koridorlarında küresel siyasi muhalefete ev sahipliği yapan, müthiş bir toplumsal dinamizme sahip olan ‘Müslüman Orta Kuşak’ dışında hiçbir kriz ya da çatışma alanı yok mu?
Evet, küresel güç haritasını büyük oranda Müslüman Orta Kuşak üzerindeki jeopolitik kavgalar, nüfuz çatışmaları, paylaşım mücadelesi belirliyor. Bu, söz konusu kuşağın kaynaklarını pazarlara ulaştıran koridorlar, askeri açıdan ölümcül stratejik noktalar barındırması açısından doğrudur. Bütün savaşlar, krizler bu bölgede yoğunlaşmıştır. Paylaşım buradadır. Siyasi öfke burada dizginlenmektedir.
Batı medeniyetine yönelik ‘tehdit’ tanımlaması bu bölge üzerinden biçimlendirilmiştir. Öyle ki, bölge geneline yayılan çatışma ve istila projeleri bir anlamda ‘haçlı müdahalesi’ görüntüsü vermektedir. Ancak krizin kaynağı gerçekten bu bölge midir? Yoksa birileri daha yaygın, daha tehlikeli, daha çok boyutlu bir savaşı gizlemek için bütün dikkatleri Orta Kuşak üzerine mi yoğunlaştırıyor? Merkez güçler arası dünya savaşını önlemek için Müslüman coğrafyayı ‘ortak düşman’ mı ilan ediyor? Bir akıl, Atlantik eksenini, Rusya’yı, Çin’i ve Hindistan’ı tek düşman etrafında birleştirmek için mi çalışıyor?
Böyle olsa bile dünyanın büyük çatışma alanı Ortadoğu olmayacak. Daha keskin, daha ürkütücü çatışma ve kırılma bölgeleri var. Kişisel olarak merkez güçler arasındaki çatışma alanlarının Pasifik ve Doğu Avrupa/Baltık bölgeleri olacağına inanıyorum.
Ağustos ayı boyunca ABD ile Kuzey Kore arasında yaşanan restleşme, nükleer silahların kullanımı üzerinden kurulan siyasi dil, bütün dünyanın nasıl bir tehditle yüz yüze olduğunu ortaya koydu. Şok edici, şaşırtıcı, yeni bir durum söz konusuydu. Üstelik nükleer saldırı ifadesinin bu kadar kolay kullanılabiliyor oluşu bütün dünya için endişe vericiydi.
Bu kavgayı Kuzey Kore üzerinden tartışmak yerine Pasifik’teki güç mücadelesinin bir adım sonrasının nereye varacağını öngörmek çok daha önemlidir. Atlantik ekseni ile Asyalı güçler arasındaki küresel kavga, artık örtülü savaş olmaktan çıkmıştır.
Çin, Rusya, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Endonezya gibi güçlerin bulunduğu bölge yeryüzünün en sıcak, en tehlikeli bölgesidir. Merkez güçler artık bu bölgededir, ana çatışma, güç hesaplaşması yaşanan yer burasıdır. Otuz yıldır, yeryüzünün ağırlık merkezi Doğu’ya kayıyor söyleminin geldiği nokta burasıdır. Kuzey Kore ile ABD arasındaki nükleer restleşme dünyanın nasıl bir tehditle yüzleşme ihtimali olduğuna dair korkutucu bir örnek sundu. Gözlerimizi Ortadoğu’dan çekip Pasifik’e ve Balkanlar/Baltıklara yoğunlaştırma zamanı geçiyor.

Dikkat çekenler...