2018 yılında alüminyum ve çelik başta olmak üzere pek çok kalemde karşılıklı ek vergiler getirilmesi ile başlayan ABD-Çin ticaret savaşı yeni bir döneme giriyor. Taraflar 15 Aralık’ta Birinci Safha anlaşmasını imzalarsa önemli bir adım atılacak. Anlaşma neticesinde ticaret savaşından kaynaklı riskler azalacak.
ABD’yi böyle bir sürece götüren nedenlerden sıkça bahsedildi. ABD’nin Çin ile olan ticaret açığı 2016’da 347 milyar dolardan 2017’de 375 milyar dolara, geçen yıl da 420 milyar dolara çıktı. ABD, kendisi aleyhine devam eden bu tablonun değişmesini istiyor. Peki tüm bu gelişmelerden Çin nasıl etkileniyor? Anlaşma şartları Çin açısından daha büyük önem taşıyor. ABD arasında başlayan gerilimin Çin ekonomisi üzerindeki negatif etkisi çok fazla. 25 trilyon dolarlık büyüklük ile dünyanın en büyük ekonomisi olan Çin’in büyüme hızı uzun yıllar sonra hızla düşüyor. Çin ekonomisi, bu yılın üçüncü çeyreğinde de yavaşlayarak, büyüme oranı tahminlerinin ötesinde büyük bir oranda azalarak yüzde 6’ya geriledi. Çin, ikinci çeyrekte yüzde 6,2 büyürken, geçen yıl yüzde 6,8 büyümüştü. Son verilere göre Çin ekonomisi üçüncü çeyrekte son 33 yılın en düşük büyümesini kaydetti. Yılın büyük bölümünde birçok kuruluş Çin’in büyüme tahminlerinde revize yapmıştı. Son olarak IMF, 2019 yılı büyüme tahminini ticaret savaşları ve zayıf iç talep nedeniyle yüzde 6,2’den 6,1’e düşürmüştü.
Devamı Z Raporu Aralık 2019 sayısında…