Petrol fiyatları bir tarafını ekonominin, diğer tarafını jeopolitiğin oluşturduğu, birbirinden ayrılamaz iki yüzlü bir madalyon gibidir. Bu savın bilincinde olan ABD, jeopolitik amaçlarına ulaşmak için küresel petrol fiyatlarını manipüle ediyor. ABD’nin elinde Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) aracılığıyla petrol fiyatlarını düşürmek için ana akım medyayı kullanarak ülkedeki kaya petrolü üretiminin ve petrol stoklarının artmasıyla ilgili yaydığı yanlış bilgilendirme ve diğeri petrodolar olmak üzere iki silahı bulunuyor.
1980’lerde Suudi Arabistan’la ortak hareket eden ABD, petrol fiyatlarını manipüle ederek 10 dolara kadar düşürdü. Böylece, önce Sovyetler Birliği’nin petrole bağımlı ekonomisinin, sonra da birliğin tamamının çöküşüne zemin hazırlamış oldu.
Şimdi Washington aktif olarak yine bu işle meşgul ve hedefinde yine Rusya var. Mevcut petrol fiyatlarının manipülasyonu ve Rusya üzerindeki yaptırım baskısı ile 1980’lerde Washington’un Sovyet ekonomisinin çöküşünü ve sonrasında da siyasi kargaşayı hızlandırmak için uyguladığı yaptırımlar ve petrol fiyatlarını manipüle etmesi arasında gözle görünür paralellikler var.
Ancak Rusya, 2014’daki petrol krizinden bu yana ekonomisini kademeli olarak çeşitlendirmesinin yanı sıra, düşük petrol fiyatlarına ve yaptırımlara da ayak uydurmuş durumda. Rusya ekonomisi şu anda varili 40 dolar ya da daha düşük bir petrol fiyatı ile sonsuza kadar ayakta kalabilir. Ayrıca, ülke ekonomisi 2017’nin ikinci çeyreğinde, 2012’den bu yana kaydedilen en hızlı seviye olan yüzde 2,5’lik bir büyüme elde ederek yeniden büyüme yoluna girdi. Ham petrol fiyatlarının oldukça olumlu temellerine ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) üretim kesintilerine rağmen, ABD’nin manipülasyonlarından dolayı petrolün varil fiyatı 60 dolar bariyerini aşamadı ve hala 45 ila 51 dolar arasında gidip geliyor.
Devamı Derin Ekonomi Ekim 2017 sayısında …