ABD Başkanı Trump’ın en aptalca dış politika hamlesi

ABD Başkanı Donald Trump, 8 Mayıs 2018’de Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinen ve 2015’te İran’la imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurdu. ABD, bu anlaşmayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin diğer dört daimî üyesi ve Almanya ile birlikte en azından 2028’e kadar İran’ın yerli bir nükleer silah kabiliyeti geliştirmesi olasılığını ortadan kaldırmak amacıyla imzalamıştı.
Trump nükleer anlaşmada herhangi bir değişiklik yapılmasını önermediği gibi, İran’ın nükleer anlaşmayı nasıl ihlal ettiğine dair herhangi bir gerekçe de göstermedi. Nitekim Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, 9 Mayıs’ta İran’ın nükleer yükümlülükleri gereğince hareket ettiğini teyit etti. O halde İran ile bir savaş ihtimalinin gündeme gelebilecek olmasına rağmen, Başkan Trump anlaşmayı neden bozdu?
Bana kalırsa asıl neden İsrail’i memnun etmek. Tıpkı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve bunu Beyaz Saray’a açıklattırma örneğinde olduğu gibi, Başkan Trump’ın bu kararı da Tel Aviv’de alınmış gibi görünüyor.
İsrail, ABD’yi İran’ın nükleer tesislerine saldırmaya kışkırtarak İran’la bir savaş ihtimalini ortaya çıkarıyor. Tahmini olarak 80 nükleer savaş başlığına sahip olan İsrail, İran’ın veya herhangi bir Arap ülkesinin kendi güvenliğine karşı tehdit oluşturacağı için nükleer silah edinmesini istemezken, kendi nükleer silah varlığının başkalarının güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturmasında sakınca görmüyor.
ABD liderliğindeki mevcut küresel düzende, iş özellikle Filistin ve Filistinlilere geldiğinde, İsrail ve dünyanın geri kalanı için ayrı ayrı yasalar söz konusu. Trump’ın kararının ABD, İsrail veya Orta Doğu’nun güvenlik durumlarında anlamlı bir iyileşmeyi beraberinde getirmesi veya genel olarak İran’ın stratejik yeteneklerini etkilemesi mümkün görünmese de, Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’la yapması beklenen zirveye ilişkin bazı dinamikleri değiştiriyor.

Devamı Derin Ekonomi Haziran 2018 sayısında …

Dikkat çekenler...