ALTIN GERÇEKTEN GÜVENLİ LİMAN MI

Altının olması gerektiği düzeyin altında olduğunu savunan da var, piyasalarda varlık balonlarının şiştiğini ve önümüzdeki yıllarda balonların patlamasıyla altında olağan üstü sıçramaların olacağını söyleyen de… Ama çoğu uzman kısa vadede ve önümüzdeki yıl Fed’in faiz politikasının altın fiyatını yönlendirecek başlıca unsur olacağına dikkat çekiyor.

Güneş Doğan 

Eylül 2011’de fiyatı 1920 Dolar/Ons’u geçerek tüm zamanların en yüksek fiyat düzeyine ulaşan altın, yeniden rekor seviyelere doğru harekete geçer mi? Bu yıl önemli oranda bir prim yapan altın fiyatlarında yükselişin devamını öngörmek makul bir yaklaşım mı? Bu yılın sonuna doğru piyasalarda en çok yanıt aranan “milyon dolarlık” sorular arasında bunlar geliyor.
Altına yarayan unsurlar küresel ekonomide toplam talep eksikliğinin yol açtığı ekonomik zayıflıklarla birlikte oluşan riskler, düşük ya da negatif faiz ortamı, jeo-politik sorunlar ve politik belirsizlikler sayılabilir. Ekonomik canlanmayı sağlamak için mali politikalar yerine uzun zamandır merkez bankaları eliyle para politikalarına yüklenilmesi ve düşük faizlerle borsalardaki çıkışın sürmesi piyasalardaki dengesizlikleri derinleştiriyor. Özellikle kimi analistler ABD borsalarının “aşırı” yükseldiğini ve bir düzeltmenin kaçınılmaz olduğunu düşünürken, hemen hemen bütün dünyada büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edilmesi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) start verdiği faiz artırım sürecinin beklenenden çok daha uzun bir zaman yayılacağının ortaya çıktığı bir dönemde sarı metalin gücünü koruması bekleniyor.
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması ve Euro Bölgesi’nin geleceğine yönelik karamsar görüşlerin güçlenmesi, ABD ve Almanya gibi büyük kapitalist ülke ve bölgelerdeki seçimler, yanı başımızda süren sıcak çatışmalar da bir “güvenli liman” olarak altının önemini artırıyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ekim 2016 Sayısında….

Dikkat çekenler...