SUUDİ ARABİSTAN’DA PRENS AVI 100 MiLYAR DOLARLIK OPERASYON

Suudi Arabistan’da 11 prens, 38 eski ve yeni bakan, 200 üst düzey kişi ve işadamı tutuklandı veya haklarında soruşturma açıldı. 2 bin kişinin banka hesabı donduruldu. El konulan ve dondurulan malvarlıklarının ve banka hesaplarının değerinin şimdiden 100 milyar dolara ulaştı. Aşağıdan değil yukarıdan başlatılan bir Arap Baharı olarak adlandırılabilecek bu operasyonlar zinciri, bir taşla bir çok kuşu vurmayı hedefliyor ve akla pek çok gerekçe getiriyor: Son 3 yıldır süre giden ekonomik darboğaz nedeniyle Suudi Arabistan hükümetinin ilk kez dış borç alması, IMF’nin Suudi hazinesine 5 yıl süre biçmesi, aşırı tüketim ve lüks yaşam nedeniyle Suudi hanedanınının halk nezdinde düşen itibarı ve elbette Muhammed bin Selman’ın gücü tek elde toplama ihtirası…

Yakup Kocaman

Uluslararası para Fonu IMF’nin geçen yıl yayınladığı rapora göre, Suudi Arabistan’ın resmi rezervleri hükümeti mevcut petrol fiyatları ile ancak 5 sene daha idare edebilecek düzeyde. Düşen petrol fiyatları nedeniyle ülkenin bütçesi tarihinde ilk kez yüzde 10 açık verdi ve açığı finanse etmek üzere ilk kez yurtdışından borç alındı. Yani, gelecek 4 yılda kendisini düze çıkaracak, petrole
bağımlılıktan uzaklaştıracak bir ekonomik büyüme modeline geçemezse, iş ve aş beklentisindeki 35 milyonluk genç nüfusa sahip ülkeyi zorlu bir gelecek bekliyor. Ülkenin yaş ortalaması 21. Geçtiğimiz ay sonunda New York Times’a konuşan Prens Salman, operasyonların gerekçesini şöyle açıkladı, “Babam, bu yolsuzluk seviyesiyle G-20’de kalmanın ve büyümemizin imkanı
olmadığını gördü. 2015 yılının başında ekiplerine verdiği ilk emir, yolsuzlukla ilgili tüm bilgileri toplamaları oldu. Bu ekip, en doğru bilgiyi elde edene kadar iki yıl çalıştı, sonra da yaklaşık 200 isim buldu.” Wall Street Journal’a göre operasyonların büyüklüğü 400 milyar dolara ulaştığını ve hedefin 800 milyar dolar değerinde nakit ve varlıklardan oluşan bir servete el koymak olduğunu iddia etmişti ancak Prens Salman’ın açıklamasına göre bu tutar şuan 100 milyar doları buldu. Salman, tutuklanan kişilerin yüzde 95’i kendilerine yolsuzluk dosyalarının gösterilmesi üzerine
uzlaşma yolunu tercih ettiğini, yüzde 4’ünün mahkemeye başvuracağını, yüzde 1’inin ise suçsuz olduğunun anlaşıldığını söyledi. Bu operasyon Suudi Arabistan’ın uzun yıllardır gecikmiş reformlarını yapmak için yeni kral adayına biraz daha zaman kazandıracak. 32 yaşındaki genç kral adayı Muhammed bin Selman’ın, prenslerle birlikte binlerce üst düzey yöneticiye açtığı yolsuzluk soruşturmaları, bir süredir ekonomik sorunlarla yüzyüze olan halkın gözünde artı puan almasına neden oldu. Genç kral ve onunla birlikte hareket eden ekip, ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya olan Suudi Arabistan’ın geleceğine yeni bir şekil veriyor. Bu akıl, zenginlik ve aşırı harcamalarıyla halk arasında hoşnutsuzluk meydana getiren Suud hanedanına çeki düzen vererek Krallığın halk nezdindeki itibarını yükseltmeyi amaçlıyor. Gücü ve serveti tek elde toplamak hanedanlığın ülkenin geleceği üzerinde mutlak otoritesini sürdürebilmesi için elzem. Bu operasyonlar, tabandan önce tepede gerçekleşmiş, tersten bir Arap Baharı projesi olarak da görülebilir. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz 4 Kasım Cumartesi günü yolsuzluğu soruşturma komitesi kurduğunu ilan etti. Komiteye yolsuzluklara karışanlar hakkında soruşturma, ülkeden çıkış yasağı koyma, varlıklarını dondurma ve tutuklama yetkisi verdi. Komitenin başkanlığına oğlu veliaht prens Muhammed bin Selman’ı getirdi.
OPERASYONUN MERKEZ ÜSSÜ: RİYAD RITZ CARLTON
Muhammed bin Selman komite kurulduktan birkaç saat sonra aralarında meşhur prens Al Velid Bin Talal ve Suudi Arabistan Ulusal Muhafız Ordusu Komutanı Mutaib bin Abdullah’ın da bulunduğu 11 prensi, 4 mevcut bakanı, onlarca eski bakanı ve çoğu Suudi hanedanından toplamda 500 civarında devlet yetkililerini ve işadamlarını tutuklayarak Riyad Ritz Carlton oteline
hapsetti. Ayrıca 2 bin civarında banka hesabına el koydu. Tutuklanan kişilerin varlıkları ve dondurulan banka hesaplarının değeri 100 milyar dolar. Muhammed bin Selman, aynı otelde, bir hafta önce, yabancı bir çok misafirin de katıldığı Gelecek Yatırım İnisiyatifi isimli bir etkinlik düzenlemiş, etkinlikte ülkenin bundan sonar ılımlı İslam’a geçeceğini ilan ederek Ürdün, Mısır sınırı ve İsrail’e en yakın olan bölgede 500 milyar dolarlık Neom isimli modern bir şehir kuracağını ilan etmişti. İlginç çekilde aynı otelde birkaç ay önce ABD Başkanı Donald Trump da ağırlanmıştı. Suudi Arabistan’ın yolsuzluk temizliği olarak isimlendirdiği operasyonun bir hafta öncesinde Trump’ın damadı ve Ortadoğu özel elçisi Jared Kushner’in gizlice Suudi Arabistan’ı ziyaret ederek Muhammed bin Selman ile görüştüğü iddia ediliyor.
İşi daha ilginç kılan şey ise, tutuklanan prenslerin ve işadamlarının uzlaşmayla Suudi krallığına terk etmeyi kabule ettikleri mal varlıklarının toplam değerinin, yakında halka arzı edilmesi beklenen dünyanın en büyük petrol şirketi Saudi Aramco’nun yüzde 5’ine denk olması. 2 trilyon dollar değer biçilen Aramco’nun yüzde 5’inin halka arzından 100 milyar dolar gelir bekleniyor. Belki de Aramco’nun halka arzına gerek kalmamış olabilir, böylece şirketin hisseleri ve sırları öylece Suudi sarayından dışarıya çıkmamış olur. Operasyonların başladığı 4 Kasım akşamı
ABD Başkanı Donald Trump’ın attığı ilk twit Aramco’nun halka arzını New York Borsasında gerçekleştireceği için Suudi Kralına teşekkür etmekti, ikinci twit ise operasyonlara destek vermesiydi.
Tutuklananların başında, Trump’ın geçmişte kişisel sorunlar yaşadığı Al Waleed bin Talal’in olması not edilmeli. Yakın bir gelecekte yeni kral olacağı öngörülen Muhammed bin Selman’ın bu adımları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2000 yılında iktidara geldikten kısa süre Rus oligarkların mal varlıklarına el koymasına ya da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2012’de iktidara gelir gelmez 100 bin yetkiliye varan büyük bir temiz eller operasyonu yaparak gücü elinde toplamasına benzetiliyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Aralık 2017 sayısında…..

Dikkat çekenler...