ABD’NİN ÇİN’İ HEDEF ALAN VE KÜRESEL TİCARETİ DERİNDEN SARSACAK GÜMRÜK TARİFELERİ TÜRKİYE İÇİN DE BAZI RİSKLERİ BERABERİNDE GETİRECEK. ABD’YE SATAMADIĞI MALLARI AGRESİF BİR İHRACAT POLİTİKASIYLA FARKLI ÜLKELERE PAZARLAYACAK OLAN ÇİN’İN BU POLİTİKASINDAN TÜRKİYE DE NASİBİNİ ALACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR. ÇİN MALLARINA KARŞI YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMANIN ÖNEMİ GÜNDEME GELİRKEN, AYNI ZAMANDA ÖNEMLİ İHRACAT PAZARLARIMIZDA ÇİN MALLARIYLA REKABET ETMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ. SEKTÖR TEMSİLCİLERİ, STRATEJİK KONUMU NEDENİYLE TİCARET SAVAŞLARININ ORTASINDA KALACAK TÜRKİYE’NİN GEREKLİ ÖNLEMLERİ ŞİMDİDEN GÜNDEMİNE ALMASI GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKİYOR.
ORHAN ORHUN ÜNAL
ABD Başkanı Donald Trump’ın temelde Çin’i hedef alan gümrük tarifeleri küresel ticarette korumacılık duvarlarının daha da yükselmesine neden olacak. Trump’ın Çin ürünlerine yönelik vergiyi yüzde 84’ten yüzde 125’e çıkarmıştı. Mevcutta uygulanan yüzde 20’lik vergileriyle toplamdaki yük yüzde 145’e ulaşıyordu. Nisan ayının sonralarına doğru ABD yönetimi söz konusu oranı yüzde 245’e çıkarabileceği mesajını verdi. Her durumda Çin ve ABD arasında derinleşmesi beklenen ticaret savaşlarının uluslararası ticareti ciddi oranda daraltması ve 1990’lı yıllardan bugüne süregelen ‘küreselleşme’ doktrininin ciddi zarar görmesi anlamına geliyor.
3,6 TRİLYON DOLARLIK İHRACAT DEVİ
Birçok stratejiste göre dünya ekonomisi yeni bir döneme giriyor. Bu süreçte 3,58 trilyon dolarla dünyanın en büyük ihracatçısı konumunda olan ve Dünya Ticaret Örgütü’nün rakamlarıyla 992 milyar dolarlık dış ticaret fazlası veren Pekin yönetiminin yeni bir ticaret politikası belirlemesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu yeni politikanın ana hatları ise ABD’ye alternatif olabilecek veya kaybını en aza indirecek pazarlara yönelmek olarak gösteriliyor. Çin aslında ABD’nin olası yaptırımlarına karşı 2010’lu yıllardan itibaren hazırlanıyordu.
ORTA KUŞAK PROJESİ VE LİMANLARLA ÜLKE PAZARLARINI ELE GEÇİRİYOR
Çin’in tarihi İpek Yolu güzergahında 2013’te başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi’ne bugüne kadar 155 ülke katılırken 70’ten fazla ülkede yürütülen projeler, dünya nüfusunun 3’te 2’sini, küresel gayrisafi hasılanın yarısını kapsayan coğrafyaya yayılmış durumda. Proje, Çin mallarını dünyaya yayacak ve hammadde temini sağlayacak. Son 12 yılda ise katılımcı ülkeler ve Çin arasındaki ticaret yüzde 6,4 artışla 20 trilyon dolara yaklaştı. Çin benzer şekilde Afrika, Asya ve Avrupa’da stratejik limanların işletmeciliğini alarak Denizden İpek Yolu’nun rotasını emin adımlarla çizdi. Çinli şirketlere ait sadece Avrupa’da 20 kadar liman bulunuyor. Benzer şekilde hammadde zengini Afrika ülkelerine altyapı faaliyetleri yapan Çin, kıtada ciddi karayolu, demiryolu ve liman yatırımlarına sahip.
STRATEJİK SEKTÖRLERİMİZ İÇİN ÇİN MALLARI TEHDİT
Sadece birkaç örnekte de görüldüğü gibi, Pekin Yönetimi başına gelecekleri adeta önceden sezerek önlemini almış durumda. Ticaret savaşları döneminde ise Çin’in bu yatırımlarını aktif kullanması bekleniyor. Çin mallarının uygun fiyatlarla küresel pazarlara sunulması ve ABD’ye ihracatta doğacak kayıpların bir şekilde yeni müşterilerle en aza indirilmesi bekleniyor. ABD, AB, Kanada, Meksika gibi ülkelerin karşılıklı gümrük vergisi misillemesine başvurduğu bu konjonktürde Türkiye’nin de dış ticaret tarifesini gözden geçirmesi kaçınılmaz görülüyor. Bu sene için 390 milyar dolarlık mal ve hizmet ihracatı yapma hedefi belirleyen Türkiye’nin bu rakama ulaşabilmesi için özellikle ihracat pazarlarını koruması gerekiyor. Buradaki en önemli sorun alanlarından biri Çin’in Orta Doğu, Kafkasya, Afrika ve Orta Asya gibi önemli ihracat pazarlarımıza ucuz mal satması olarak gösteriliyor. Züccaciye, aydınlatma, mobilya, plastik ve daha birçok alanda önemli ihracat pazarlarımızı hedef almasından endişe ediliyor.
Devamı Z Raporu Dergisi Mayıs 2025 sayısında…